İyi ki tarih var!

A -
A +

Tarihe destan diye geçen, zafer diye geçen büyük savaşların hemen hemen hepsinde, zayıf taraf, kuvvetli olanı perişan etmiştir... Müthiş örnekler var... Matematiksel dengenin iflası, muhteşem olanı doğurmuş... Yani; zoru başarmak... Peki sır nedir? Herkes biliyor: - İnanmak.. *** İnanmak tek başına yeterli mi? Bu, inanç duygusunun terkibine bağlı... İçinde aşk olmayan, içinde ulvî bir teslimiyet olmayan inanmak veya içinde hırs olan, içinde benlik olan inanmak, iyiliğin üzerine atılmış bir ses bombası gibidir... Ortalığı şöyle bir dalgalandırır ancak... O kadar... Gerçek inanmak ise, kötülüğün üzerine atılmış parça tesirli bir bombadır ki, duman dağılınca çöplüğün gül bahçesine döndüğünü görürsünüz... *** İyi ki tarih var... İyi ki orada dağları delen Ferhat, yerin dibine geçirilen Karun var... İyi ki orada "Niyet hayır, akıbet hayır"ın tecelli ettiği yüzlerce, binlerce örnek var... İyi ki orada bir avuç inanmışın, yüzlerce zamanda, yüzlerce kere koca koca orduları perişan edişi var... *** Ferhat olmasa, yüreği sevdalı herkes, en küçük bir engelde geri döner... Karun olmasa, bütün vicdan kaleleri, mal, mülk, paranın kirli askerleri tarafından fethedilir... O kahramanlık destanları olmasa, kuru kalabalıklar korku verirdi... Tarih tecrübedir; güven verir, yol gösterir... *** Yıllar sonra hatırlanmak... Belki yüzyıllar sonra... Övgüyle veya hakaretle... Ve inanmak... İnanmanın doğrusunu seçmek... Seçebilmek... *** Yani... Bizi anlatan hikayenin yazarı... Biziz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.