İyileşiyoruz!

A -
A +

"Dilin tasfiyesi, medeniyetin tasfiyesidir." Dil ve Edebiyat Derneğinde konuşan Hilmi Yavuz yukarıdaki canhıraş cümleyi, cümlenin manasıyla tezat bir sakinlik içinde söylüyordu. "Dilin tasfiyesi, medeniyetin tasfiyesidir." Evet, bizim ülkemizde bu yapılmıştır. Hilmi Yavuz, din, medeniyet, dil ve kültür üzerine konuşurken, İslam Medeniyetinden beslenen ve onun bayraktarlığını yapan Osmanlı'nın ve Osmanlı kültürünün nasıl tasfiye edilmek istendiğini hadiseler ve örneklerle ortaya koydu. Bütün insanlığı Türk ırkına, bütün dillerin kaynağını Türkçe'ye bağlamak isteyen rejim sarhoşu bir kadronun, Osmanlı'yı ve Osmanlı'nın şahsında İslâmiyet'i bu ülkeden ve bu milletin hafızasından çıkarmak uğruna sergilediği feci tiyatro gayesine ulaşamadı. "Osmanlıca İslam Medeniyetinin dillerini görünür kılmıştır" diyen Hilmi Yavuz, bu ifadesiyle Osmanlı'nın bütün Müslüman coğrafyayı kucaklamasına ve bu bütünlük ve büyüklükten ortaya çıkan sinerjiye dikkat çekiyordu. Yapılmak istenen tam da bunun tersiydi. Alfabeyle, dille oynanarak Anadolu coğrafyasına hapsedilen, geçmişiyle ve tabii çevresiyle bağları koparılan güdük bir devlet hedefleniyordu. Şimdi bu zihniyetin kalıntıları kürsüye çıkıp, bizim Orta Doğu'da ne işimiz var, Balkanlarda ne işimiz var, Kuzey Afrika'da ne işimiz var diye büyük bir sancı içinde inliyor. En küçük zihin karmaşasında psikiyatrın yolunu tutanların nisbeten elitler olduğunu kabul edersek, son on yılda antidepresan kullanımındaki yüzde yüzlük artışın sebebini bence gayet net anlamış oluruz. Gerçekten son on yıl, milletin sırtında keyif çatanların, milletin silkinmesiyle rahatlarının kaçtığı on yıldır. "Medeniyetin Tasfiyesi Operasyonu" hasta kadavra haline gelmeden akim kalmıştır. Ve bünye kendine gelmektedir. Yani tek cümleyle söylemek gerekirse; iyileşiyoruz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.