Kitap seçme sanatı

A -
A +

Herkesin kitap seçme kriterleri farklıdır. Ve hepsine saygı duymak gerekir. *** Kriterlere geçmeden önce, tarafları inceleyelim... Birincisi yazar... Yazarı tanıyor muyuz? Tanıdık bir yazar, kendisi ve yazdıkları hakkında kanaatimiz olan yazardır. Bu kanaat bizi doğrudan yönlendirir. Ama bazen başarılı bulmadığımız bir yazarın yeni kitabını aldığımız veya çok beğendiğimiz bir yazarın yeni kitabını es geçtiğimiz olabilir. Bu istisna durumu bir kenara bırakalım. İkincisi yayınevi... Yayınevini tanıyor muyuz? Tanıdık bir yayınevi, yayınladığı kitaplar ve buna bağlı olarak piyasa duruşu hakkında kanaatimiz olan yayınevidir. Bu kanaat de bizi doğrudan yönlendirir ve yazardaki istisna durum burada da söz konusu olabilir. Üçüncüsü biz... Yani okur... Kendimizi tanıyor muyuz? Niye kitap okuruz? Okumaktan ne bekleriz? Hangi tür ve üsluptan hoşlanırız? Kendimizin farkında isek, kendimiz için doğru olan kitaba yönlenmemiz de kolaydır. Burada da bir risk faktörü vardır: Kendimiz için doğru olanı seçme önyargısı... Kimi zaman "doğru" olan, bizim "doğru" zannetmediklerimiz olabilir... *** Bir de ciddi endişelerden uzak kriterler vardır: - Kitabın çok satan bir kitap olması... Hakkında fırtınaların koparılması... - Kampanyalı bir fiyatla satılması... - Kitabın kalınlığı... (Tuğla gibi olması ürkütücüdür tabii...) - Kitabın adı... - Yazarın cinsiyeti, karizması, şöhreti... *** Bir kitabın ikinci cildi olabilir de, çok sattı diye ikinci versiyonu veya devamı olamaz... Hatta bu ikincisi bir- bir buçuk ayda yazılamaz... Yazılmamalı... Filan kitap çok sattı diye benzerleri yayınlanamaz... Yayınlanmamalı... Necip Fazıl'ın, Yahya Kemal'in, Nazım Hikmet'in, Tarık Buğra'nın, Ahmet Hamdi'nin, çok satan bir kitap veya tarz karşısında "Ben de benzer bir tane patlatayım da, malı götüreyim" duygusuyla kaleme sarılmışlığı var mıdır? Olmuş mudur? Böyle bayağı bir davranışı, o isimlerle düşünmek bile insana ağır geliyor... Bu bakış da bir kriterdir o zaman... *** Haydi şimdi tekrar düşünelim... Nedir kriterler? Başa dönmeliyiz. Taraflara yani... Bu tarafları, kendimiz için iyi tanımlamamız gerekiyor... Kitaba elimizi uzatırken, ya gerçekten emin oluruz; bunun sebebi ya yayınevinin ciddiyetitir, ya yazara duyduğumuz güven... Ya da konuya karşı ilgimiz... Veya bir keşif arzusudur... Yeni bir yazar, yeni bir yayınevi ve "iyi bir kitap" keşfetme arzusu... Hal böyleyse problem yok... Yok eğer popüler fırtınanın kollarına teslim olmuşsak, önümüze servis edilen için şikayet etme hakkımız zaten olamaz... *** Yine de, "kitap okumuyoruz", "yayıncılar zor durumda" teranelerinin üstüne, bugünkü "yayın anarşisi" tercih edilir bir durumdur... Ve nihayetinde kitap için kriter koymak zaten akıllıca değil. Doğrusu tek kriter bizim arzumuzdur. Seçeriz. Ve zamanla seçmeyi öğreniriz. Hepsi bu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.