Kıydılar Şah-ı Cihana...

A -
A +

Babası Sultan Ahmed gibi 14 yaşında padişah olmuştu... Amcası Sultan Mustafa dervişliği saltanata tercih etmiş, Sultan Osman da, Osman Gazi'den sonra İkinci Osman olarak tahta oturmuştu... Çok iyi yetişmişti. Arapça, Farsça, Latince, İtalyanca ve Yunanca'yı tercüme yapacak kadar iyi biliyordu. Cihan İmparatorluğunun son dönemde yaşadığı sıkıntıların farkındaydı fakat kuvvet alacağı ve birlikte hareket edeceği bir kadro bulamamıştı maalesef. Hotin Seferinde birbirine yardım etmeyen kumandanlar yüzünden parlak bir zafer yerine "anlaşma" yaparak dönmüşlerdi. -Bu nasıl olur Hüseyin Paşa? Bu asker değil miydi şehitlik için yarışan? Bu asker değil miydi bir lokma bile haramdan sakınan? Nedir bu hırs, bu öfke, bu dünyalık arzusu? Bu mikrop nasıl girdi içlerine? Ohrili Hüseyin Paşa durumun vahametinin farkındaydı. İsyancıların öfkesi ve edepsizliği giderek büyüyordu. Koca sarayda Padişahın yanında birkaç kişi kalmışlardı. Halbuki Sultan Osman, bilgisiyle, çalışkanlığıyla, samimiyeti ve gençliğiyle bu devlet için bir talih kuşuydu. Tahta çıkalı 4 yıl olmuştu ve daha 18 yaşındaydı. Fakat Genç Sultan Osman'ın orduda islahat yapacağını anlayan yeniçeriler isyan bayrağını açmışlar, hatta sarayı basıp amcası Sultan Mustafa'yı tekrar tahta geçirmek için alıp Eski Saray'a gitmişlerdi. Halbuki askerin görevi devletin başında kim varsa, onun emrini yerine getirmekti. Fakat bellerinde taşıdıkları kılıcın verdiği şımarıklık, böyle bir haddini bilmezliğe ve rezilliğe yol açıyordu işte... Çünkü güçlü bir devlet, askerin işine gelmiyordu. O zaman kışlalarına çekilecekler, sadece vazifelerini yerine getirecekler, istedikleri gibi at oynatamayacaklardı. Devletin ve siyasi otoritenin zayıflığı askerin iktidar olması demekti... Asiler önce Hüseyin Paşayı şehit ettiler. Sonra Genç Osman'ı yaka paça çekiştirip Yedikule'ye götürdüler. Halk bu çirkinliği ağlayarak seyrediyordu. Yedikule zindanlarında Genç Osman on isyancıyla boğuşuyordu şimdi. Teslim olmaya niyeti yoktu. Fakat omzuna aldığı bir balta darbesiyle feci yaralandı. Yere düştüğü anda boynuna ipi geçiriverdiler... Bu yüzkarası, zorbaların tarihimize sürdüğü hazin bir leke olarak kaldı... Daha fenası, bundan böyle askerin her bahaneyle isyan etmesi ve devleti zayıflatması olacaktı... Millet çok sevdiği Padişahlarının çirkin bir şekilde katledilmesini asla unutmadı ve o tarihten itibaren yeniçeri hep nefretle anıldı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.