Adam hapisten çıkar çıkmaz bütün ana haber bültenlerinin başköşesine oturdu. Biraz daha reyting, biraz daha para uğruna yapılan, o adamın yaptığından veya yaptığı iddia edilenden farksızdı aslında... Tıpkı aşağılık "çöpçatan" programları gibi... Türkiye'nin hali bu. Türkiye'nin medyasından görünen Türkiye'nin hali bu. Ve medyamızın hali de, ortalığı berbat edip, "Böyle rezillik olmaz" diye dayılanmak... *** Biz böyle gösteriyoruz... Göstere göstere yapıyoruz bunu... Sonra elin düşesi gelip yumuşak karnımızdan vuruyor bizi ve feveran ediyoruz. Hadi elinizi vicdanınıza koyun da, o vicdan sızlamadan şu soruya cevap verin: "Bu ülkede kimsesiz çocuk ve yaşlılar sahipli midir?" Gol yenmiştir, hakem santrayı göstermiştir; istediğimiz kadar tartışalım. Başa dönelim; üç yaşındaki bebeler bile ezberledi adamı... Suçluyu teşhir etmekten çok, teşhircilik hastalığını sergiledi televizyonlarımız. Ama maksat o adamı ve iddia edilen rezilliği irdelemek değil, o adamın nasılsa oturduğu "muhafazakâr" koltuğu yaralamaktı... İlginç olan adamın yaptığı değildi bizim şerefli medyamız için... İlginç olan onun "Müslüman" kimliğiydi... Müslümanlık adına kimin böyle bir temsil hakkı olabilir hâlbuki... *** Eğer bir uzman (ister din adamı olduğu iddia edilsin, ister doktor, ister bitki bilimci) televizyona kısa bir süre içinde çok fazla çıkıyor ve arkasından ekran maymununa dönüyorsa, benim ona ve uzmanlığına saygım kalmıyor. Bilin ki ticari bir operasyon başlamıştır. *** Bu uzmanların çoğu, belli bir noktaya gelene kadar bizim "advertorial" dediğimiz maske altında programlara yayın bedeli ödüyor. Yeteri kadar ünlenip, programa reyting katmaya başlayınca da, bir zamanlar verdiklerini "yayına çıkma bedeli" olarak geri alıyorlar. Din adamı, doktor, şifacı vs. arıyorsanız, ekrandan uzak durun. Orada değiller... Çünkü aklı başında uzmanlar, sıfatlarının yanına "medya maymunluğu"nu yakıştırmıyorlar. Ve kaç tane muhabir, sabahları haber müdürleri tarafından "iyi haber" bulması için sokağa salınıyor?