Millete ait olabilmek...

Bu akşam sonuç ne olur bilemem. Biz Türk'üz; ne yapacağımız belli olmaz. Bunu zaten bütün dünyaya gösterdik. Gariplerin kafası karıştı. Sayemizde dünya basını en kreatif manşetlerini attılar. En kısa yol dururken, dünyaları dolaşır; sevgilinin bir gülüşüne can verebiliriz... Biz Türk'üz... Bir anda yerin dibine sokar, bir anda göklere çıkarırız... Ve fakat... Vicdan sahibiyiz; yiğidin hakkını yiğide veririz. *** İki kareyi ölene kadar hafızamda taşıyacağım. Bana ait kareler olarak... İlki Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın gol attığımız zaman çocuklar gibi sevinmesini, protokolü dağıtmasını... İkincisi kaleye geçen Tuncay'ın ellerini açıp dua edişini... Bunlar "kapak" oldu... Devlet adamlığını bilmeyenlere "kapak" oldu. Milleti tanımayanlara "kapak" oldu... "İrtica" diye diye bu memleketi soyanlara "kapak" oldu. "Çağdaşlık" diye "namaz" kılmayı "jurnal" malzemesi yapanlara "kapak" oldu. Burası Türkiye... Müslüman Türkiye... Salyangoz satanlara "kapak" oldu... *** Bu akşam sonuç ne olur bilemem... Ama sonuç zaten belli... Birileri yine yanlış tuşa bastı... "Yes"le "No"yu karıştırdı... Bu sefer dinlemedik... Gördük... Millete ait olabilmek, ne demek... Milleti "keriz" yerine koymak ne demek... *** Hadi bildiri yayınlayın... Anayasa Mahkemesine gidin. Bildiğiniz başka ne var? Bak, Tuncay dua ediyor... Bak, koca Başbakan devlet adamlığını unutmuş çocuklar gibi seviniyor... Hadi... Bişey yapın canım... Balans, malans... Dava, mava... Bulun buluşturun. Yoksa elden gidiyor, elde tuttuğunuz... Yoksa millet devletine sahip çıkacak ha...