Muhabbetin buğusu

A -
A +

Bir uzak ağaç arıyorum... Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup hayatı düşünmek istiyorum. Uzak ki, her tesirden azade ve fakat gönlümün sahrası kadar yakın... Ve miskince uyuklamak belki... *** Ramazan yine şükür... Ve fakat ne kadar çok eksik var. Olanla mutlu olmak, olanda hikmeti görmek, yetinmek ve huzur bulmak... Yola çıkarken bağlanılan niyet, yolun sonunda aynı saadeti getirmiyor herkese... Aynı yerden başlamıştık, aynı heyecan içreydik, aynı vs... Aynı değil. Ben bir uzak ağaç arıyorsam kaybolmak için yokluğa razı... Sen türkü söylüyorsan yola çıktığın günkü gibi... Eksik var manzaramda. İçimi burkan. Belki senin umursamadığın... Belki sende eksik saymadığın... Belki eksik olmayan... *** Bir uzak ağaç arıyorum... Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup, hayatı düşünmek istiyorum. O tarhana çorbası, yanında zeytin Besmeleyle konmuş ortaya... Var yine... Bilmem kaç sene önceki gibi. Ezan birazdan okunacak. Ve fakat sofra yapayalnız... *** Bilsem ki ben varım diye bu yalnızlık... Bilsem ki, hâlâ bodrum katlarında padişah sofraları kuruluyor ve padişahlar hiçlikleriyle hazır... Bilsem ki tarhananın üstünde bir muhabbet buğusu... Vay bendendir bu yoksulluk deyip, mendil açardım çoktan... *** Şimdi ne dinlesem olmuyor. Ne düşünsem yaralıyor... Yavuzselim'in şadırvanında iftar vakti... Ahirete niyetliydik o zaman. *** Bir uzak ağaç arıyorum... Altında oturup sırtımı yaslamak, hayattan kopup hayatı düşünmek istiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.