Nereden buldun?

A -
A +

Bir lira çalmakla, trilyon çalmak arasında ne fark var? Sayın Başbakanım, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli... Ne fark var? *** Fark yok; hırsızlık, hırsızlıktır... *** Peki, sıradan bir memur, sırf akrabası Ankara'da genel müdür diye müteahhitliğe soyunursa, film yapımcılığına soyunursa, turizm işletmeciliğine soyunursa... Sırf işi verecek olan makam abim diye... Amcam diye... Dava arkadaşım (!) diye... Nalbur yazar olursa... Avukat yönetmen olursa... Fırıncı reklamcı olursa... *** Tamam... Demokrasinin kırılma eşiğinde... Yoğun bakımdaki hastanın nasırıyla uğraşmak mantıksız görünüyor değil mi? Göz yumalım... Yumuyoruz... Doğduğumuz günden beri... Hele hasta bir canını kurtarsın... Üç beş kuruşluk hırsızlığın hesabı sorulur elbet!... *** Elbette hırsızlığın hesabı sorulur... Devletten, adaletten, vicdandan önce Allah'ın adaletine güvenimiz serinletiyor içimizi... Ama toplum giderek, "susan" değil, "soran" bir kimliğe kavuşuyor... Onun için... Hangi taraftan olursa olsunlar... İster bir lira ve ister trilyon çalsınlar... Bu değişimi hesaba katsınlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.