O dağlara kar yağdığı zaman...

A -
A +

Güven ihtiyacı en az hava kadar, su kadar önemli... Bastığımız toprak bile 17 Ağustos'tan sonra dengelerimizi alt üst etti de, yıllarca sallandık durduk. Sağlam basamadık... Bir şeyler kayıp gidecekmiş gibi... Alt üst olacakmış gibi... Umduğumuzun tersi çıkacakmış gibi... Bir güvensizlik yaşadık... "Bu bina çöker mi/ Çökmez mi? *** Devletle aramızda da böyle bir sorun var... Ne vatandaş devlete arkasını dönebiliyor, ne de devlet vatandaşa... Ve kimse bunu halletmek peşinde değil... *** Güvenmediğimiz medyada şu örneğe mutlaka rastlamışsınızdır: Belediye adamın arazisini yeşil alan ilan edip kamulaştırıyor. Aradan az bir zaman geçince planlarda tekrar bir tadilat yapıyor, yeşil alandan çıkarıyor ve birilerine satıyor... Olmamış mıdır? Peki, böyle bir uygulamaya imza atanların cezalarını bulduğuna dair habere rastladınız mı hiç? Yıkılan kaçak bina sayısı, toplam kaçak binaların kaçta kaçıdır? Babasının malı gibi sahiplendiği ve aslında gasp ettiği devlet arsası için tapu alanlara karşı sıradan namuslu vatandaşların halet-i ruhiyesini devlet adamlarımız düşünmekte midir? Muhalefet muhalefetken yerden yere vurduğu yerel yönetimi, işin başına geçince unutmaktadır. Hiçbir yerel yönetim, önceki yerel yönetim için defterleri karıştırmamaktadır. Sebebi ne olabilir? O güvenmediğimiz medyada, halledilen, hakkı teslim edilen, yasal olarak cezası verilen kaç yolsuzluk, uygunsuzluk, gasp haberi yer almaktadır... Bütün problem, "Yapılanın yapanın yanına kâr kalmasıdır" ve bu kamu vicdanını acıtma merhalesini çoktan geçmiş, milletin genlerine "güvensizlik" olarak işlemiştir... *** Edebiyat ve sanat da toplumu yansıtır nihayetinde... Aslı "güzeli aramak" olan bu bedii dinamikler, çirkini sergilemek, kötüyü fark ettirmek, dramı anlatmak üzerine gelişmektedir. *** "Hırsız"ın adını koymadığınız sürece, bu ülkede renkleri ayıramazsınız... Beyazı aramak boşunadır her şey gri görünürken... İyi ile kötü... Samimi ile sahtekâr... Namuslu ile arsız... Allah'tan korkan ve korkmayan karışmış durumdadır. Ayırt etmezseniz... Ve günü geldiğinde... "Haydi, son bir gayret..." dediğinizde... Bu yokuşta kalan arabaya el atacak kimseyi bulamazsınız... *** Güvenin olduğu yerde... Dürüst insanlar bedenlerini geriye meyilli tekerleklere takoz eylerler... Ama... Güvenin olduğu yerde...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.