İkinci Dünya Savaşı sıraları... Paris'te Nazi baskısı... Kuzey Afrikalı Müslümanlar da direnişin içindedir. "Özgürlük herkes içindir" anlayışıyla Paris'teki zulme karşı iki yolla mücadele verirler. Hem Paris Merkez Camii yöneticileri, bilhassa Yahudi mültecilere ve sonra kaçaklara sahte belge düzenleyerek ve hatta barınma sağlayarak hayatta kalmaları için uğraşır... Hem de buradaki bazı Müslümanlar Paris'teki hürriyet örgütlenmesinde aktif rol alırlar. Yunus Kuzey Afrikalı bir gençtir ve kaçakçılık yaparak geçimini temin etmektedir. Fakat yakalanır. Polis serbest kalması karşılığında Camiye giderek oradan ajanlık yapmasını teklif eder. Yunus bunu kabul eder ancak "ajanlık" macerası aslında kendini tanıma ve giderek aktif bir direnişçiye dönme sürecini beraberinde getirir. Camide tanıdığı Yahudi bir genç-le arkadaş olur. Onun yakalanması ve sonrasında uğradığı zulüm Yunus'un içindeki öfkeyi büyütür. "Özgür Adamlar" 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan ve çok da bilinmeyen bir detaya ışık tutuyor. Filmin temposu gayet iyi. Hikaye farklı. Oyunculuklar vasatın üstünde. *** Luc Besson'un yapımcılığını üstlendiği "İsyan" ise tuhaf bir bilim kurgu filmi... Bir yandan uzayda akıllara zarar bir hapishanenin kurulduğu bir dönem... Bir yandan milletin elinde şu anda kullandığımız akıllı telefonlar... Bugünün otomobilleri arasında kahramanımızın süper motoru... Yani film bugünle gelecek arasında geçiyor gibi. Uzaydaki hapishanede isyan çıkar ve ABD Başkanının kızı da rehineler arasındadır. Hikayedeki tek insani unsur, ABD Başkanının kızını kurtarmak için bütün rehineleri gözden çıkaran bir "baba" hassasiyeti sergilemesi... Onun dışında konusuyla, görselliğiyle, oyunculuklarıyla vasatın dersini veren bir film. Bilim kurgu ve aksiyon meraklılarını bile mutlu edeceğini sanmıyorum. İyi seyirler... Hayırlı ramazanlar...