Polis, öğretmen ve 1000 lira

A -
A +

Roman hayatın gerçeğini, gerçek tiplerle ortaya koymalıdır. Bunun başarıldığı romanlar, bir nevi tarih kitabı hüviyetine de bürünüyor. Ve sonra o romanlardan uyarlanan filmler... Hatırlayın... Belki tarih şuurumuzu, okul dersleri ve kitaplarından çok, o romanlara ve filmlere borçluyuz. *** Belli bir maksat için yazılmış, olayları ve şahısları abartan veya çarpıtan romanlar bile dönemle ilgili fikir veriyor. Sosyal hayatın nasıl olduğunu, kurumları, bireylerin tercihlerini, ümitlerini, endişelerini, meslek gruplarının toplum içindeki yerini... Tarık Buğra Yağmur Beklerken'de bir dönemin siyasi atmosferini gözler önüne sererken, Orhan Kemal "Sokaklardan Bir Kız"da şehrin karanlık yüzünde dolaştırıyor okuyucuyu. Roman kocaman bir hikâyenin içinde, fırıncıyı anlatıyor, bekçiyi anlatıyor, köylüyü, berberi, hakimi, savcıyı, katili, taksi şoförünü anlatıyor... *** Geçen sabah kıyafetinden ve kıyafetindeki armalardan kıdemli ve rütbeli olduğu anlaşılan bir polisi minibüsten inerken gördüm. Yolun hemen karşısı da emniyet amirliğiydi. Bunda garip olan ne diyeceksiniz. Aynı sabah evden çıkmadan önce, televizyonda sabah haberlerini sunan şovmen bir polis memurundan gelen mesajı okuyordu: "Maaşımız 1000-1200 lira. Mesai saatlerimizin uzunluğunu ve yaptığımız işin zorluğunu ve tehlikesini herkes biliyor..." diye başlayan... Bir gün öncesinde sevgili arkadaşlarım, oyun yazarı ve gösteri organizatörü Necati Savaş ve gazeteci, romancı Ünal Bolat'la sohbet ediyorduk. Dedim ki: "Öğretmenin ve polisin toplum içindeki yeri için ne dersiniz? Çocukluğumuzda öğretmen dendiği zaman saygın, kültürlü, herkesten farklı ve değerli bir insan canlanıyordu gözümüzde. Keza polis cesareti ve talip olduğu işin zorluğundan dolayı ayrı bir konumdaydı. İki meslek erbabı için de şuuraltımızda ceketlerimizin düğmeleri kendiliğinden ilikleniyordu." Uzun bir süre bunu konuştuk. Çocuklarımızı ve canımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerin ve polislerin toplum içindeki yerini... *** O polis memuru minibüsten inerken, onu bir roman kahramanı olarak hayal ettim. Sonra tanıdığım öğretmenleri... Geçen yıl bu sütundaki yazılarımdan birinin başlığı "Kızınızı Öğretmene Verir misiniz?" idi. Bunu hâlâ soruyorum. Ve ilave ediyorum: "Bir polis damat adayı olsa, kızınızın hayat konforu için gözünüzde neler canlanır?" *** Şimdi gözümü kapatıp düşünüyorum. Terörü, türbanı, "Ergenekon"u bir kenara koyup... Bir roman hayal ediyorum... Bugünü ve bugünün insanını yıllar sonraya, kuşaklar sonraya taşıyacak bir roman... Toplumu ve sosyal hayatı gerçekçi bir şekilde yansıtabilmesi için iki ana karakterin polis ve öğretmen olması gerekir. Biner lira maaş alan bir polis ve bir öğretmen...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.