Çetin Tekindor'a yıllar önce üç bölümlük "Dönemeçte" dizisindeki "Müdde-i umum Yardımcısı" rolünde hayran olmuştum. Şehir Kulübünde, kendi iç dünyasında yaşayan adam. Şimdi iki kişilik oyunda bir edebiyat hocasını oynuyor; dramla tragedya arasındaki farkı kuaför öğrencisine umutsuzca anlatırken, kendisini anlatıyor aslında. Koltuğa tutunmak zorunda kalıyor insan. Sahnenin aynasında kendisinden ürküyor çünkü. *** Hayatı anlamaya çalışan, bulunduğu yerden ayrılıp, olması gerektiği yere ulaşmak için çabalayan bir öğrenci ve "açık öğretim" işini mecburen kabul etmiş bir edebiyat hocası. İkisi arasındaki uçurumun giderek yumuşaması ve ikisinin giderek birbirine yaklaşırken, aslında aralarındaki "uzak"ta neredeyse yer değiştirmeleri... Peki hangisinin bulunduğu yer "sahici"ydi? Rita'nın oyunun başında hocasına heyecanla gösterdiği ucuz roman mı hayatı anlatıyordu; yoksa Dr. Frank'ın muhteşem kütüphanesi hayatı anlamaya ve anlatmaya çalışan abide eserlerden müteşekkil beyhude bir dekor muydu? Arayış hep başa dönüldüğü zaman sonlanmaz mı zaten? Fakat boşuna değildir; ya o dönülen yer, yola çıkılan yerden çok farklı bir yer olmuştur. Ya da yolcu... Bir zaman sonra aynı yerde buluşulur... Aynı yerde buluşmanın dışında hiçbir şey aynı değildir. Dr. Frank cesur adam. Ucuz romanı anlayıp sevecek dönüşümünü itiraf etmekten korkmuyor. Rita ise o muhteşem kütüphanenin sırlarına eriyor fakat bulduğu neye yarayacak emin değil... *** Oyunu seyretmek isterseniz önlerden ve tam ortadan yer bulmaya çalışın. Kimi zaman Rita'yı duymak yetmiyor. Dr. Frank ise sahneyi büsbütün dolduruyor zaten. (Rita'nın Şarkısı-İstanbul Devlet Tiyatrosu Cevahir 1 Sahnesi)