"Sabit Kanca" hangi "Yolda"?
22 Mart 2013 01:00
Bir tarafta beat kuşağının haz ve arayış peşindeki serserileri... Uyuşturucu, alkol, zevk, küfür ve isyan...
Diğer tarafta Sabit Kanca... En hafif tabiriyle kifayetsiz muhteris ve hödük... Basın bültenindeki tarif güzel: 100 bilim adamı kadar bilgili fakat mahalle kültürüyle yoğrulmuş... Burada mahalle
kültürü derken kahvehane kültürü demek daha doğru... Gölgesine karşı bile tripkâr
ve iddialı/ inatçı...
***
Yolda'yı okuduğumda, oradaki gençlerin hayatla ilişkileri, haklı bir karşı çıkmanın ve haklı
bir arayış duygusunun nasıl kolaylıkla sonuçsuz ve/veya zarar yazacak bir noktaya gelebildiğini
göstermesi bakımından ilgimi çekmişti.
Hayatı, "gittiği yere kadar", önünü ve sonunu düşünmeden yaşayan ve yaşananları da aynı mantıkla upuzun bir rulokâğıda tek kalemde aktaran "Yolda" ekibini ve ruhunu film yapmak
"zor" olur diye düşünmüştüm hep. Bu anlamda zorluktan eser yok. Fakat kitapta okurken tahammül edilebilen sapkınlık detaylarını beyaz perdede görmek can sıkıcı. Hâlbuki hayatı aramak ve anlamak adına ilham verici bir kitap "Yolda"... Nasıl olmamak gerektiğinin net işaretlerini verebilen, düşünme ufkunu zorlayan... Çok başarılı bir adaptasyon örneği olmasına rağmen o gereksiz sahneler yüzünden burada kesiyorum mevzuyu...
Çünkü diğer tarafta nur topu gibi bir "Sabit Kanca"mızvar nereden çıktığı belli olmayan.
Recep İvedik'e göre daha havada bir karakter Sabit Kanca... Karakter oturtulamamış.
Şahsiyet bulunamamış. Varlığının başlı başına bir problem oluşunun ötesinde bir problem yani...
Bilmediği şey olmayan, fakat işe yaramayan bir insan tipi...
Bu yönüyle tanıdık. Fakat hızlı konuşması, her espri atraksiyonunun "olmuş" veya "anlaşılıyor" kabul edilmesi, onu bize karşı yabancılaştırıyor.
***
bir arayış duygusunun nasıl kolaylıkla sonuçsuz ve/veya zarar yazacak bir noktaya gelebildiğini
göstermesi bakımından ilgimi çekmişti.
Hayatı, "gittiği yere kadar", önünü ve sonunu düşünmeden yaşayan ve yaşananları da aynı mantıkla upuzun bir rulokâğıda tek kalemde aktaran "Yolda" ekibini ve ruhunu film yapmak
"zor" olur diye düşünmüştüm hep. Bu anlamda zorluktan eser yok. Fakat kitapta okurken tahammül edilebilen sapkınlık detaylarını beyaz perdede görmek can sıkıcı. Hâlbuki hayatı aramak ve anlamak adına ilham verici bir kitap "Yolda"... Nasıl olmamak gerektiğinin net işaretlerini verebilen, düşünme ufkunu zorlayan... Çok başarılı bir adaptasyon örneği olmasına rağmen o gereksiz sahneler yüzünden burada kesiyorum mevzuyu...
Çünkü diğer tarafta nur topu gibi bir "Sabit Kanca"mızvar nereden çıktığı belli olmayan.
Recep İvedik'e göre daha havada bir karakter Sabit Kanca... Karakter oturtulamamış.
Şahsiyet bulunamamış. Varlığının başlı başına bir problem oluşunun ötesinde bir problem yani...
Bilmediği şey olmayan, fakat işe yaramayan bir insan tipi...
Bu yönüyle tanıdık. Fakat hızlı konuşması, her espri atraksiyonunun "olmuş" veya "anlaşılıyor" kabul edilmesi, onu bize karşı yabancılaştırıyor.
***
"Yolda"dakiler de, Recep İvedik ve Sabit Kanca benzeri bizimkiler de, hayat macerasında
"yol"unu bulamamış uç örnekler. Ve bütün bu örneklerin bize anlattığı bize ait bir şeyler var.
Başarılı olsalar da, olmasalar da...
İyi seyirler.