Ahmet Turan Alkan "Türkülerin Muamması"nda soruyor: "Mâh yüzüne nikab çek/ Ben yandım el yanmasın" diye feryad eden adamın "ne gördüğünü" tasavvur edebilir misiniz? Can Veren Pervaneler programıyla divan edebiyatını "anlaşılır" kılmaya çalışan Av. Hayati İnanç da web sitesine iki satır koymuş: "Her Türk erkeği günde usta işi bir gazel okumalıdır ve her Türk erkeğinin ezberinde on beyt yer almalıdır." *** Derin bir çaresizliğin ve "âhh"ın tam yeridir. Ey üstadlar; haklısınız. Hem de yerden göğe kadar... Ne sorularınıza cevabımız var... Ne dersinize istidadımız... Çünkü lisanımızı kaybettik. Ahmet Turan Alkan'ı okurken sözlük lazımsa... Hayati İnanç'ı dinlerken lügat bile kâr etmiyorsa... "Okul"la çözülmez bu iş. Adres gösterin de, diz çökelim edeple; bu hayati mevzu için hayata inançla başlamaktan başkaca çare yok... Okumaktan okul ettik mektebi, öğrenmekten öğretmen dedik hocaya... Ve sanki aşağılar gibi de "Hoca camide" diye alay ettik. Şimdi ocağımızda internet Türkçesi diye bir veled-i zina var hayırsız... *** Ama ne iyi ki, ilim irfan sahibi üstadlar yazıyor ve konuşuyor. Onlar bolca bulunan ve ne işe yaradığı belirsiz "aydın"lardan değiller... Bir yandan bakınca bu savaş çoktan bitmiş ve kaybedilmiş görünüyor. Ve fakat Ahmet Turan'ı okuyunca, "Can Veren Pervaneler"i seyredip dinleyince, görünene aldanamamak lazım; maç bitmedi, stadı terk etmeyelim diye gayrete geliyor insan... Gönlünüze sağlık...