Büyük kitapçıları dolaşmak, rafların arasında gezinmek dünyanın en keyifli işi... Keyifli ve heyecanlı. Kitabı tutmak, kokusunu hissetmek apayrı bir zevk. Ancak internet üzerinden kitap almanın da çok farklı avantajları var. Eğer kitap satan portal iyi bir data alt yapısına sahipse, yazarından yayınevine, kitabın konusundan, çok satanlarına kadar inceleyebiliyor, hatta okurların görüşlerini bile bulabiliyorsunuz. Sakin ve zaman sınırı olmadan tercihinizi yaparak istediğiniz kitapları sipariş edebiliyorsunuz. Bir kitabevi değil, karşınızda yüzlerce kitabevi var. Oturduğunuz yerden yüz binlerce kitabın arasında dolaşabiliyorsunuz. Hele belli bir konuda kaynak arıyorsanız, kitabevine gitmekten çok daha avantajlı. O konuda ne kadar yayınlanmış kitap varsa önünüze seriliyor. Tabii işin sonunda sipariş ettiğiniz kitaplar size ulaşabiliyorsa... İnternet üzerinden satışta, stok maliyeti ve pazarlama gideri avantajıyla dikkate değer indirimler de sunuluyor. Ancak sipariş verirken, kiminle muhatap olduğunuzu araştırmak zorundasınız. Yoksa benim gibi yüzde 60'lara varan indirimin iştahına kapılır, siparişinizi verir, ödemenizi yapar, aradan 1 ay geçtikten sonra talep ettiğiniz kitapların üçte biriyle karşılaşırsınız. Sonra aradan iki ay daha geçer, peşin peşin yaptığınız ödemenin kalan kısmını iade etsinler diye beklersiniz. Hâlbuki kitapla uğraşanların hem kültürel seviyelerinin, hem hak-hukuk duygularının gelişkin olduğuna inanmak istersiniz. Reklam gibi gözükse de, konu kitap olduğu için şikâyetçi olduğum şirketin adını vermiyorum ama bu ticareti yıllardır başarıyla yürüten İdefix'i tebrik etmek istiyorum. Çok yeni olmasına rağmen, kullanışlı ve zevkli portalı, sipariş karşılama hızı ve tüketicinin boğazını sıkmayan sözleşmesi sebebiyle "Kitap Meydanı"na da başarılar diliyorum. İyi niyetlerinin yanı sıra profesyonellikleri ve yaptıkları işe saygıları, kalıcı olacaklarının en büyük göstergesi...