Hüsamettin Cindoruk "Hayır" diyor... Mesut Yılmaz da "Hayır" diyeceğini açıklamış... Anayasa Mahkemesinin sekreterliğini yapan CHP'nin zaten genlerinde "Hayır" var... İtiraz etmedikleri hiçbir iş yok ki... MHP ile BDP'nin "Hayır"da buluşması ise elbette tarihî bir vakıa olarak hafızalarda yerini alacak... İşte kabaca "Hayır" cephesi... Aslında el ele verip birlikte miting düzenleseler... Memleketin ihtiyaç duyduğu bir "beraberlik" görüntüsü vermiş olurlar... Hem de referandumda arzu ettikleri sonuca ulaşmak için daha etkili bir iş yapmış olurlar... Düşünsenize... Miting otobüsünün üstünde "Hayır" diye haykıran liderler... El ele, kol kola... Nefes nefese... Hüsamettin Cindoruk, Mesut Yılmaz, Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Emine Ayna, Selahattin Demirtaş... Koalisyona bakın... Diğer tarafta AK Parti "Evet" diyor... Bir de Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun partisi "BBP"... Ve millet iradesini sandığa yansıttığı zaman, öyle referandumun içeriğiyle sınırlı bir sonuç çıkmayacak oradan... Ya Menderes'in, Gezmiş'in, 12 Eylül'de asılan gençlerin kemikleri sızlayacak... Ya da bugüne kadar "balans ayarı" yapmaya meraklı paletleri perdelerin arkasından seyreden bu millet, ortaya çıkıp namluların önünde durmuş olacak ve tarihe "özgürlük" adına cesur bir not düşecek...