Şaşkınlığın tarifi!

A -
A +

Üstad Necip Fazıl "Arı bal yapar, ama yaptığını tarif edemez" diyor şiiri anlatırken... Esas olan baldır... Lezzeti kesin, ama tarifi imkânsız şeyler vardır yaşadığımız... Tarife yeltenmek, o lezzeti tatmamışlar için, eksik ve yanlış algılamalara sebep olur çoğu zaman... Yaşanır sadece... Anlatılmaz... İdrak, aldığı hazzın sarhoşluğunda, kelimelerin oyuncağı olur... Dolayısıyla olmamalıdır... Mahremini kelimelere teslim etmemelidir... *** Bir ilahi lütuftur "bal" mertebesinde harika hissedişler... Onun adını koymaya çalışmak, onu çözmek ve çözüleni paylaşmak, "doymak" ve "lezzet"e sınır çizmektir. Onun için Üstad, şiiri tariften çok tarifsizliğini anlatmaya çalışmıştır. "Aşk" için de böyle bir tarif yoktur... Ne söyleseniz eksik kalır... Ne anlatsanız "o" değildir... *** Karıncanın "yolunda ölürüm" feryadı, "aşk"ın değil, halinin tarifidir... ??? Soru ve merak arasında yanmalıdır sadece... Ve yaşamanın yolunu aramalıdır; cevap bulmak yerine... *** Bu gerçeği mübarek beldeler Medine-i Münevvere ve Mekke-i Mükerreme'yi görünce daha iyi anladım. Nasip olan dört beş günlük 'Umre'den geriye şaşkınlık kaldı... Anlaşılamayacağını anladım... Anlatılamayacağını anladım... ??? Pekiyi bu kadar etkilenmişlik ve çarpılmışlıktan sonra, "anlat" veya "yaz" diyenlere ne cevap verilebilir? İşte onun telaşındayım... *** Şu söylenebilir belki: Evet; oradaki mübarek, muazzez ve muhterem mekânların yaşattıkları anlaşılamaz ve anlatılamaz... Yaşamak lazım... Ancak bütün dünya milletlerinden koşan insanların oluşturduğu manzara ve o mekânların muhatap olduğu muamele karşısında helâk olmayışımızı, Allahü teâlanın engin rahmet ve merhametiyle açıklayabiliriz. En nihayetinde doğru tesbit şudur inancındayım; genel olarak vaziyetimiz için, dua etmeye ve dua edilmeye muhtacız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.