Savaş Rüşveti

A -
A +

Tarihimizde gayet parlak bir zaferimiz var: "Kut-ül Ammare" İngilizleri rezil ettiğimiz bir mücadele. Nedense altını kalın çizgilerle çizmek yerine geçiştirmeye çalışmış resmi tarih. Enver Paşa'nın amcası Halil Paşa'nın dirayetiyle kazanılan bir savaş. İngilizler pes ettiğinde Halil Paşa'ya teklif edilen sulh şartlarından birisi apaçık rüşvettir. "Zatınızın adına istediğiniz bir bankadan 1 milyon İngiliz Sterlinlik çek. Üstelik İngiliz hükümetinin garantisi altında." Halil Paşa hatıratında "Eğer Townshend takdir ettiğim bir asker olmasaydı, cevabım tek bir kurşun olurdu" diyor. Reddediyor tabii. Neticesinde 300 küsur rütbeli askerle, toplam 14 bin civarında İngiliz askeri esir alınıyor. Burada dikkat çekmek istediğim üç husus var. 1- Kut-ül Ammare Zaferi, Çanakkale Savaşı kadar ehemmiyetli olmasına rağmen niçin geçiştirilmiştir? 2- İngilizlerin parayla komutan satın alması nasıl bir karaktersizliktir? Acaba başka kimlere bu ve benzeri teklifler yapılmıştır? Eğer varsa teklif yapılanların hepsi Halil Paşa kadar vatansever ve namuslu davranmışlar mıdır? 3- Bir çok cephede savaşan bir çok kıymetli paşa neden yeni devlet kurulurken yok sayılmıştır? Bugün Kürt meselesini de, Ortadoğu karışıklığını da anlayabilmek için tarihimizle yüzleşmemiz gerekiyor. Kimin canı yanacaksa, kimin içi bulanacaksa, kimin dogmaları sarsılacaksa bile, bu prangadan kurtulmamız gerekiyor. Bu anlamda bir tarih açılımı acilen yapılmalıdır. Çünkü hürriyet ya vardır ya yoktur. Kısmi hürriyet yeni kafa karışıklıklarına, yeni yanlış yönlendirmelere zemin hazırlıyor. Yanlış bir tarihi doğru kabul etmekle, tarihi sürekli tartışmak arasında bir fark yok. Bugün tartışıyoruz. Ama hâlâ korkarak ve çekinerek... Yüzleşmeliyiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.