Seksenler'e teşekkür!

Televizyon seyrederken dün geceki kadar mutlu olmamıştım hiç. TRT-1'de yayınlanan "Seksenler" dizisinde 12 Eylül darbesi işleniyordu. Darbe rezilliğinin bu kadar objektif ve halkın gözüyle anlatıldığına daha önce şahit olmadım. Bir çok iç burkan sahnesine rağmen mutluluğum, devletimin kanalında benden yana tavır alan bir dizinin yayınlanmasıydı. Mutluluğum, demokrasiye ve özgürlüğe olan inancımın artmasıydı. Biliyoruz ki hiçbir darbe, kendi şartlarını kendisi hazırlamadan gelmemiştir. Darbeler mecburiyetle değil, sadece gözü dönmüşlük ve kendini bilmezlikle ortaya çıkmıştır. Birol Güven twitter'da "Gün gelecek daha geniş imkanlarla, daha iyi işler yapacağız" diyordu. İnanıyorum. Rahmetli Menderes'i şehit eden hainlerin de aynı objektiflik içinde anlatılması lazım. Aslında çoktan bu defterleri kapamış, hafızamızın en kuytu köşesine hapsedebilmiş olmalıydık. Fakat maalesef toplumumuzda hâlâ askerin diktatöryasına özenen, postaldan medet uman zavallı aydın ve siyasiler var. Onların gazına gelen insanlar var. Darbeci zihniyetin nasıl ilkel, nasıl halkına düşman bir zihniyet olduğunu apaçık sergilediği için, Seksenler dizisinin bütün emektarları teşekkürü hak ediyor. Bütün oyuncuları, teknik ekibi ve yöneticileri... Hani darbede gözaltına alınanlara işkenceler yapılmış, marşlar dinletilmiş diye anlatılır ya... Şimdi de darbeciler yargılanıyor malum. Bence bir yandan şifa niyetine Seksenlerin son üç bölümünü tekrar tekrar seyrettirmek lazım onlara. Darbenin sağı solu olmaz. Öyle görüneni olabilir belki. Darbeler millete karşıdır. Devlete karşıdır. İnsana karşıdır. Menderes'i katletmekle, 20'li yaşlarda örgüt üyesi gençleri, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını katletmek arasında fark yoktur. Biz Türküz, Kürtüz, Çerkeziz, sağcıyız veya solcuyuz. Ama bu ülkenin kardeş insanlarıyız. Birileri hep elimize silah vermek istemiş ve o silahla birbirimizi kırmamızı beklemiş. Şükür ki artık görebiliyoruz. Güneydoğu'daki acılar da "görebildiğimiz" için bitecek...