Sevgili RTÜK!

Hani ben alabildiğine özgürlük, kuralsızlık taraftarı falan değilim zaten... "Onu yapacağına, asıl şunu yap" yollu akıl vermek niyeti de taşımıyorum... Belki şu sıralar çokça adınız geçtiği için, uygun zamandır diye, gerçekten hayret, şaşkınlık ve en önemlisi korku ile karşıladığım bir hususa dikkatlerinizi çekmek istiyorum... *** Hadise şudur: Her şeyi bir tarafa bırakıp, bütün mesainizi çocuklara yönelik programlara ve bilhassa "çizgi film"lere verseniz yeridir... Karadan, havadan, kablodan, kutudan yayın yapan ne kadar kanal varsa... Hepsini haşin bir dikkat ile ele alıp, çizgi film diye gösterilen eciş bücüş, karanlık, hortlaklı, canavarlı, uzaylı programları derhal durdurmalısınız... Nasıl ki özgürlük adına kimse uyuşturucuyu savunamaz... Çocuklarımızın hayal dünyalarına saldıran bu maksatlı yayınlara derhal son vermelisiniz... Onların geleceğimizi emanet edeceğimiz beyinlerine kezzap dökülmesine mani olmalısınız... *** Biz şimdi "haber" adı altındaki yönlendirmeleri, "magazin" adı altındaki ahlaksızlıkları vs. tartışabilir, her ne kadar çok değerli zamanlarımızı harcasak da, zayıf bir ihtimalle doğruyu yakayalabiliriz. "Enayi" yerine konulduğumuzu belki fark edip, televizyonun kapama düğmesine basabiliriz. Ama çocuklarımız... Baştan kaybediyor... Baştan kaybediyoruz... Ondan sonra bu faciayı bir tarafa bırakıp, sanal bir vadiyi havana çevirip içinde şifalı su dövüyoruz... Sanalla gerçeği karıştırıyoruz... Biz hep karıştırıyoruz ne hikmetse... *** Doğru; eli yüzü düzgün yerli çizgi film noktasında başarılı olduğumuz söylenemez... Ama eskiden Heidi, Sinbad, Marco, Arı Maya gibi hâlâ sempatiyle hatırladığımız çizgi filmler vardı. Şimdi ekranlar sevimsiz yaratıkların istilası altında... Tamam, ben pedagog değilim ama sıkıcı bulunan ve pek de seyredilmeyen "eğitici-bilgilendirici" bütün programlarda işin uzmanları aynı görüşü sergiliyor... Ve ama hiçbir şey değişmiyor... *** Farz edin ki, şikâyet hattınızı aradım... Merak ediyorum... Endişe ediyorum... Farkında mısınız? Boşuna mı korkuyorum yoksa?