Silah ve gözyaşı!

A -
A +

Emekli General diyor ki: "Verin bana 20 bin bekar genç, eğiteyim ve terörü çözeyim..." Adem Demir'in geçen gece Türkiye Platformun'da söyledikleri hâlâ kulaklarımda: "İki taraf da birbirlerinin cenazelerine ağlamadığı sürece bu iş çözülmez..." General konuşurken gözleri çakmak çakmak... Adem Demir konuşurken ağlıyor... İşin içinden çıkmak zor. Bir tarafta gencecik Mehmetçikler... Bir tarafta kandırılmış veya Adem Demir'in itirazıyla, isyanını dağa çıkarak göstermeyi tercih etmiş gençler... İtirazın altında Güneydoğu'nun ve bölge insanının yüz yıldır süren problemleri var. Ve bu sebeple bu isyanı anlamaya ve çözmeye davet ediyor yetkilileri... Fakat hiçbir sebep tetik çekmeyi haklı göstermez. Ve hiçbir sebep emekli generalin sert tavrını da haklı göstermez. Yüzlerce yıldır "bir" ve "biz" olarak yaşanmış kardeşliğin arasına nifak sokanlar dışımızda... İçimizde ise onların maşaları... Terörle mücadele için yüzlerce milyar dolar kaybettik. Türk'ün ve Kürt'ün cebinden çalındı bu para... Kanata kanata çaldılar. Çözmek durumundayız. Dağdakilerin tek dayanağı silah. Yazık... Devletin silahtan başka dayanakları da var; olmalı. Adem Demir bölgeyi oturduğu yerden değerlendirenlere kızıyor. Haklı... Yetkilileri de bu problemi çözene kadar bölgede olmaya davet ediyor. Bunda da haklı... Ne olursa olsun devletimiz elbette güçlü ve silahımızla ordumuzla dağdaki teröristlerle mukayese bile edilemez. Ama bu problem silahla ve ordu ile çözülemez. Çözülemiyor. Ademin gözyaşında ışık ve ümit vardı... Generalin gözlerinde ise ateş... Hadi okuyun bu tabloyu da çözün şu işi!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.