Bu hafta Johnny Depp'in "Tutku Günlükleri" filmi başta olmak üzere sıralamada öne çıkacak filmleri bilerek ıskalayıp, iki yerli film hakkında yazmak istiyorum... İlki "Bu Son Olsun..." Adı bile çelişkiye yeter... Film 12 Eylül Darbesi'nin yapıldığı ve sokağa çıkma yasağı olduğu gün sokaklarda yaşayan beş mekansızın başına gelenleri anlatıyor. 12 Eylül'e karşı olmak anlaşılır bir şey. Çünkü askerî bir darbedir nihayetinde... Demokrasi ve insan haklarıyla yan yana duran medeni bir varlık nasıl darbe taraftarı olabilir ki zaten? Filmde iki noktaya takılmamam mümkün değil. Birincisi, filmin adıyla sanki 12 Eylül'ü son darbe olarak kabullenişi... Demek ki 28 Şubat'ı ve cılkı çıkan muhtıraları, Silivri'yi içlerine sindirebiliyorlar. İkincisi Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren sürecin taraflarına "taraflı" bakması... "Bu Son Olsun" adı her ne kadar yukarıda bahsettiğim sakatlığın altını çiziyorsa da, insani bir mesaj da vermeye çalışıyor. Ama o zaman objektif olacaksın. Yönetmenin o günleri yaşamış olması elbette şart değil. İşin o kısmını eleştirmem... Ama aradan bunca yıl geçtikten sonra sola estetik bir romantizmle bakıp, sağı temsil eden tipleri "Gırgır" zihniyetiyle vermeyi ben adamlığa ve sanata sığdıramam... Halbuki bu toplum, tarafların içeriden ve dışarıdan kandırılarak başkalarının amacına hizmet ettirildiğini çoktan anladı ve bu yanlışla kendi vicdanında hesaplaştı. Şimdi de "Darbe Zihniyeti" ile hesaplaşıyoruz. Ama demek ki, birilerinin kafasında hâlâ senin darben, benim darbem sakatlığı sürüyor. Yazık olmuş... "Kurtuluş Son Durak"ı bir erkek olarak çok sevdim. Erkeklerden canı yanmış kadınların haklarını savunmak uğruna "kaş yapayım derken can çıkarmak" sakarlıkları başta olmak üzere eğlenceli ve zeka mahsulü esprilerle dolu bir film. Yasemin Dabak ve Ahmet Mümtaz Taylan her zamanki gibi oyunculuklarıyla hayranlık uyandırıyor. Hatta filmde onlar olmasa, film nasıl olur diye düşünmedim değil. Filmin bülteninde yer alan şu iki satır her şeyi özetliyor: "Kahramanlarımızın tek sarsılmaz ilkesi, biz her türlü şiddete karşıyız! Provokatif, fantastik ve pespembe bir kara komedi..." Yine bir erkek olarak oradaki "rezil erkek" tiplerinin ve "triplerinin" varlığını kabul ediyor, kadınların karşı çıkmasını destekliyorum. (Tabii filmdeki gibi ellerine yüzlerine bulaştırmamak kaydıyla.) Çocuklar için bir parantez açıp yazımızı sonlandıralım... "Saftirik Greg'in Günlüğü" kardeş ilişkileri ve ebeveynlerin tavırları açısından ailece seyredilebilecek bir film... Filmin başları biraz insanı kasıyor ama, seyrettikten sonra uzun sürecek bir hoşluk yaşatıyor. Filmin, herkesin hafızasında tetikleyeceği bir anı mutlaka var...