Türkiye'nin vitrini

A -
A +

Mahmut Çetin'in "Boğazdaki Aşiret"le başlayan çalışmalarını takip ettikten ve Ilgaz Zorlu'nun "Evet Ben Selanikliyim" kitabını okuduktan sonra, sıradan bir Türk vatandaşı olarak "hüsn-ü zan"a devam etmek, o kadar da kolay değil... Hatta eğer Türkiye'nin vitrinine kafa yoran biriyseniz, "şizofren" derecesinde "şüpheci" ve "temkinli" olmak bile mazur görülmelidir. ..... Ne hazin... Düne kadar, hangi mizah dergisinde, sinema filminde, dizi filmde, romanda, hikayede "örnek bir imam, müezzin, din adamı vs" tipi yer almıştır... İçinde kilise olmayan, neredeyse hiçbir yabancı yapım yoktur ve bu bize garip gelmez. Ama eğer bizim yapımlarımızda cami yer alacaksa, din adamı yer alacaksa, dalga geçmek içindir, aşağılamak içindir... "Kasıt yok" diyebilir misiniz? ..... Gazete arşivlerini tarayıp "Türkiye'nin gündemi"nin bir dökümü yapılsa, neden hâlâ aynı yerde debelenip durduğumuz ortaya çıkacaktır... Hatırlayın... Gündemimizde hep "korku"lar olmuş... Gündemimizde hiç ileriye dönük "hedef"ler olmamış... ..... Kavga sebeplerimize bir bakın: Türk-Kürt... Alevi- Sünni... Laik-Antilaik... Birileri, illa ki ikiye bölmek... İlla ki germek için elinden geleni yapmış... Ama bu ülkede maalesef "hırsızlık" ve "yolsuzluk" kavga sebebi olmamış... Halbuki eğer böleceksek... Türkiye'nin yarınları için... Türk için, Kürt için, Alevi için, Sünni için, inanan için, inanmayan için... Çalanlar ve çalmayanlar... Yalan söyleyenler ve söylemeyenler olarak bölmeliyiz... ..... Tek kare fotoğrafa üç dinin mabedinin sığdığı bir ülkede, yukarıdaki "kavga sebepleri"nin ne kadar ucuz ve zorlama olduğunu insaf sahibi herkes kabul edecektir... Biz bir arada olmaktan, bir arada yaşamaktan memnun ve mutluyuz... ..... Türkiye'nin vitrinindekilerin cv'lerine karşı, sıradan bir şirketin insan kaynakları departmanı kadar olsun, titiz davranmalıyız... Bizi siyasette, ekonomide, sanatta vs. temsil edenlerin, "biz"den olmaları, Türkiye'nin geleceğine inanmaları lazım değil midir? ..... Türkiye layık olduğu yerde değil... Türkiye'ye yön veren "vitrindekiler" ise, nihayetinde suçu "sistem"e atıyor... Suçu sisteme atmak, eşittir topu taca atmak sayılmaz mı? ..... Çare doğru bölmekte: Çalanlar ve çalmayanlar... Yalan söyleyenler ve söylemeyenler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.