Yalçın Küçük ve Tekeliyet

A -
A +

Aslında ne güzel; burası kültür-sanat sayfası... Ben de edebiyatı ve şiiri ve dahi "şiir gibi"yi çok seviyorum. Yapmaya çalışabilir ve gönlünüzde lezzet bırakacak, kelime-anlam mimarisi için zevkli bir uğraş sergileyebilirim. Ama hayır, bu sefer de, birkaç hafta önce olduğu gibi bazı kitaplardan söz etmek istiyorum... Çünkü paylaşılması gerektiğine inandığım bir konuda, yine ilginç bir çalışma ile karşı karşıyayız. ..... Yalçın Küçük'ün (kendisi ansiklopedi olarak tanımlıyor) "Tekeliyet"inin ikinci cildini okuyorum.. (İthaki Yayınları-0216 330 93 08) Ilgaz Zorlu'nun "Evet Ben Selanikliyim" kitabından bahsetmiştim. Kitap 10'dan fazla baskı yaptı ve epey ilgi gördü ancak yeterli değil. (Zvi Geyik Yayınları-0212 511 55 26-27) Ilgaz Zorlu bir Sabetayist. Yani "Dönme"... Ve bu dönmelik meselesinin günışığına çıkmasını, anlaşılmasını istiyor... Ertuğrul Düzdağ'ın "Yakın Tarihimizde Dönmelik ve Dönmeler" ile Mehmet Şevket Eygi'nin "Yahudi Türkler yahut Sabetaycılar" kitapları da aynı meseleyi ele alıyor. Cemaatin içinden bir yazar... Sağdan iki yazar... Ve Yalçın Küçük... Mesele şudur; Eygi'nin kitabının üst başlığı açıklıyor: "İki kimlikli, gizli, esrarlı ve çok güçlü bir cemaat..." Yahudi iken güya Müslümanlığı seçen ve yüzyıllardır aramızda Müslümanmış gibi yaşayan ve ama Yahudilik inancını gizlice sürdüren ve o inanç çerçevesinde bu topraklara ihanet içinde olan bir cemaat iddiası var ortada... Yalçın Küçük, ansiklopedi çapındaki çalışmasının ikinci cildinde, olayı günümüz isimlerini de içine alarak enteresan metodlarla inceliyor ve zihinleri sarsıyor... Gerçi Yalçın Küçük meseleyi öylesine geniş çaplı ele alıyor ve ihtimalleri öylesine irdeliyor ki, insan bazen dehşete kapılıyor ve "Yok canım, bu kadarı da olamaz" diyor... Hatta Gerçek Hayat Dergisi'nde, İbrahim Kiras yazısına "Bütün kötüler dönme olamaz; Bütün dönmeler kötü olamaz" başlığını vererek, ölçülü davranmak gerektiğine dikkat çekiyor ama... Ama yine de Türkiye'nin makus macerasına şöyle genelinden bir bakınca, memleketimizin ve insanımızın selameti açısından her ihtimali bir hafiye gibi değerlendirmek gereği ortaya çıkıyor. ..... Bu hafiyelik işi, elbette bizim işimiz olmamalı... Ancak, çok net ve şok edici iddialar ve mutlaka araştırılması ve cevaplanması gereken soru işaretleriyle dolu böyle bir hadise karşısında sessizlik varsa... Televizyonların tartışma programlarına bu yazarlar yeteri kadar çıkmıyor ve bu kitaplar konuşulmuyorsa... Bu kitaplarda yazılanlar doğru demektir... Devletin ve milletin selameti için yapılması gerekenleri, yapması gerekenler yapmıyormuş gibi bir sonuca varıyorum. ..... Yalçın Küçük, Tekeliyet'in yakında çıkacak üçüncü cildinde, Müslüman Türkiye'yi sabote etmek için, hangi sözde din adamlarının aslen Yahudi olduğunu ele alacağını belirtmiş. Bu kitaplara ilgisiz kalmak, geleceğimize ilgisiz kalmak demektir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.