Duman kokar İstanbul'un eski semtleri... Duman kokar o dar sokaklar... Birbirine yaslanmış, yaşlı evlerde yaşanır hayat... Ve illâ ki ramazan... Oralarda davul çalınır sahur vakti... Oralarda iftara yakın telâş başlar... İftar vakti boşalır sokaklar... Ve demli çayın kokusu, oralarda karışır sokak aralarına inmiş duman kokusuna... *** Mekândır duygulara derinlik kazandıran... Mekân ve yalnızlık... Siz hiç aşk kıpırtılarıyla dolu yüreğinizi, akşam ezanına yakın Yavuz Selim'in bahçesine götürüp Haliç'i seyrettirdiniz mi ? Siz hiç karanlığın çöküşünü, minarelerdeki ışıkların yanışını ve "Hayat çok kısa... İşte bir gün daha, bir anda bitiverdi... İşte her şey bitiyor..." mânâsıyla ve dahi telâşlı makamıyla akşam ezanını orada yaşadınız mı? Siz hiç kâinatın bütün gözyaşını gönlünüze akıtıp o mabedin soğuk mermer sütunlarına başınızı yasladınız mı ateşiniz sönsün diye... Ve siz hiç ramazanı ve aşkı İstanbul'da yaşadınız mı? Yalnızlığı yaşadınız mı ? *** ".... dünyada hiç kimse orucunu yalnız başına açmak zorunda kalan birisi kadar yalnız değildir..." (*) Deneyin... Yaşamadıysanız, deneyin ve anlayın... Cesaret edemezseniz; hiç olmazsa düşünün... İstanbul'dasınız... İstanbul'un, İstanbul gibi bir yerinde yapayalnızsınız. Akşam ezanı okundu... Attınız bir camiye kendinizi... Belki orada bir hurma verdiler... Belki vermediler... Namaz bitti... Herkes uygun adım... Herkes aceleci... Binlerce sofra, onbinlerce insanı bekliyor... Ama sizi bekleyen yok... Muhtemelen aynı telaşa eşlik edecek, herkes gibi camiden çıkacak, herkes gibi acele acele yürüyeceksiniz... Belki bir sigara olacak ilk lokmanız... Siz yürüdükçe yalnızlığınız artacak... Sokaklardaki insanlar azalacak... *** İstanbul sokaklarında âşık olmakla, İstanbul sokaklarında bir iftar vakti yalnız kalmak aynı yakıcı lezzeti sunar size... Bu yakıcı lezzet, yıkılmayanlar için saadettir... Şairliğin bile kapısını açar... Yüreğiniz varsa eğer... *** Yaşamadıysanız, deneyin... Cesaretiniz yoksa, düşünün... Sonra.... Sofranızı ve gönlünüzü açın yalnızlara... Gerçekten saadettir... ..... (*) Yatağına Kırgın Irmaklar/ "Unutulmayan İftar Meclisleri" - Ahmet Turan Alkan