Sabır öğretilen bir şey midir? Veya acıya dayanmak... Olgunluk için bir müfredat veya hızlandırılmış kurs düşünülebilir mi? Veya aşkın dersi olur mu? *** "Eğitim şart!" Şart da... Geçen zamanın getirdiklerini, getirmemiş gibi yaşamak eğitimle mümkün olabilir mi? Yani... Elli yaşındaki bir adama... Yirmilik delikanlı gibi düşünmeyi öğretebilir misiniz? *** Hayatın sonunu hissediş derecesi, sadece adımlara yansımaz... Bakışlara yansır... Ses tonuna ve konuşma ritmine yansır... Algılama ve değerlendirmeye yansır... Çünkü ölümü düşünmek, gerçeği düşünmektir... Ve hedefe daha yakın olan, geride kalan macera için daha anlamlı bir hissediş içindedir. Yansıyan o hissediştir... Ve insan hissettiğini söyleyemez ve yaşayamaz çoğu zaman... Çünkü artık "geç"tir... *** Öyledir... Hayatın bir etabında... Sizi sinirlendiren bir hareketi için muhatabınızın suratına tükürmek istersiniz... Belki yaparsınız da... Zaman geçer, tükürmek anlamsız gelir... Ve biraz daha zaman geçer... Acır ve dua edersiniz... Ve zaman yine geçer... Hatayı kendinizde ararsınız... Yani... Zaman olgunlaştırır... Hayatın "geç" bir safhasında... *** Bu hep böyle mi olur peki. Herkes için geçerli midir? Hayır... Aklın yaşı ve olgunluk, her zaman bedenin yaşına paralel gelişmez... Büyük tecrübeler kısacık zamanlara sığar... Veya uzun ömürler, tecrübe fakiri kalır... *** Zamanla başa çıkmanın tek çaresi; bu derste kopya çekmektir... Çaktırmadan "geç" kalanlara bakıp "ibret" alarak...