10 yıl önce dün...

Yakın tarihin, daha doğrusu son 20 yılın karanlıklarıyla, kötülükleriyle ve kötüleriyle yüzleşiyor bu ülke... Zor ve aksak da olsa faydalı ve gerekli bir yüzleşme bu... Askerî ve bürokratik vesayetin finiş çizgisine doğru gittiği bir yüzleşme... Dönen dolaplar, toplumu destabilize etmek için kurulan tuzaklar, silahlı, silahsız örgütlenmeler... Medyatik dezenformasyon tezgâhları... Hepsi ardı ardına dökülüyor ortaya... *** Lakin, 90'lı yıllar sadece terör, JİTEM, post modern darbe, darbe planı ile heba olmadı.. 94'te beceriksizlik şahikası bir yönetimle krize giren ekonomi, 2001'de ülke tarihinin en büyük krizine girdi. Bankalar battı, şirketler tarumar oldu, kamu maliyesi kevgire döndü. İşte o dönemde masa başlarında alınan kararların, felakete itilen, bir gecede varlıktan yokluğa mahkum edilen şirketlerin müsebbipleriyle yüzleşmedi bu ülke... *** Dün 21 Şubat idi. 10 yıl önce dün, anayasa kitabı fırlatıldı diye ülke ekonomisi çökmüş, milyonlarca insan kriz girdabına düşmüştü. Sadece beceriksizlik ve basiretsizlik ile açıklanamayacak kadar büyük hatalar ve yanlışlarla ülke felakete sürüklenmişti. Sonra IMF boyunduruğu, daralan ekonomi, işsiz milyonlar, mahvolan şirketler, el değiştiren servetler... *** Türkiye yakın geçmişi ile hesaplaşıyorsa, Yaşanan acılarla, işlenen cinayetlerle yüzleşiyorsa, 2001 ekonomik felaketinin sebepleri ve müsebbipleri ile de hesaplaşmalıdır. İşlenen "ekonomik cinayetler" ile de yüzleşmelidir. 3'lü koalisyonun ve onların bürokratlarının, aldıkları ve almadıkları kararlarla bu ülkenin insanlarını maruz bıraktıkları iktisadi felaketler hafızalarda duruyor. Ve hatırlayanların canı hâlâ acıyor.