144 ay, hem de YTL...

HSBC Bank, geçen hafta Yeni Türk Lirası cinsinden 12 yıl (144 ay) vadeli konut kredisi vereceğini ilan etti. Ne var bunda diyeceksiniz. Şu ana kadar Türk Lirası bazında verilen en uzun kredi vadesi. Bu vade sıfırlarından kurtulan paramızın, "dandik"likten de kurtulmaya başladığının bir ispatı. Üstelik, muhafazakar nitelikte ve adımlarını küresel stratejiler kapsamında atan bir banka veriyor bu krediyi. Benim üzerinde durduğum şu veya bu kredisi değil. Beni heyecanlandıran, bir finansal kuruluşun Türkiye ekonomisinin riskini 12 yıllık bir perspektiften analiz edebildiğini ve "gerçek anlamda" uzun vadede yerel para birimine yatırım yaptığını görmek... Bilançosunun aktifine 12 yıl vadeli TL cinsinden varlık koymayı kabul ediyor banka; önemli olan budur. Yoksa, 12 yıl vade için bankanın ilan ettiği faizle borçlanmak bana göre pahalıdır. Eğer enflasyonun tek haneye düşeceğine ve orada da kalacağına inanıyorsak tabii ki... Algılama Ekonominin sübjektif (öznel) yönünden hep bahsediyorum. Gelecek beklentisi ve risk algısı, birçok sayısal parametrenin de oluşumunu etkiler. Bir anlamda, rakamsal veriler ile algılar ve beklentiler, birbirlerinin tetikleyicisi işlevini görürler. Her iki yönde de... Bir ülkenin ekonomisine duyulan güvenin en belirgin göstergesi ise, para birimine yapılan yatırım ve o yatırımın vadesidir. Pasifindeki mevduatın vade ve kur yapısı ortada iken, TL'de böyle uzun vadeye girmeyi kabul eden, aynı sürede ekonomi ve para politikalarına da güveniyor demektir. Yani enflasyonun düşük kalacağına, bütçe açığının azalacağına, yapısal sorunların çözüleceğine inanıyor demektir. Bankalardaki mevduatın yarısından çoğu hâlâ döviz cinsinden... İki senedir ne reel, ne de nominal anlamda hiç kazanmamalarına rağmen, risk ve güven algılamasını değiştirmediği için parasını hâlâ dövizde tutan milyonlarca insan var Türkiye'de. Bakalım onlar artık "dandik" olmayan paralarına ne zaman güvenmeye başlayacaklar?