18 milyar dolar

A -
A +

Salı günü anlatmaya çalıştığım tam da bu idi. Citibank, tarihinin en büyük zararını açıkladı: 18 milyar dolar. Üstelik operasyonel bir zarardan değil, bilançodaki varlıkların bir kısmının "buhar olmasından" bahsediyoruz. Koç Holding'in 2005 yılı toplam cirosunun 18 milyar dolar olduğunu düşünürsek, Citibank'ın bir yıllık zararının boyutları daha iyi anlaşılır. Üstelik iş Citibank ile de bitmeyecek; sırada Merrill Lynch gibi, JP Morgan gibi, Deutsche gibi devler de var. Onların da mortgage krizinde uğradıkları hasarın boyutlarını, bilançolar açıklandıkça göreceğiz. Türev piyasalar ve yapılandırılmış yatırım araçlarının dünyadaki toplam hacimleri bilinmediği için, sistemin toplam zarar tahminini yapmak neredeyse imkânsız. Son 10 yılda inanılmaz büyüyen küresel finans piyasaları, "kayıt üzerindeki" hacimleri o kadar büyüttü ki, ne ABD Merkez Bankası, ne Avrupa ve Japonya Merkez Bankaları bu hacimlerle başa çıkabilecek gibi değiller. Bu türbülans sona erip hasar tespitleri yapıldıktan sonra Merkez Bankaları ve iktisatçıların, oluşan yeni paradigmaya uygun para politikalarını ve araçlarını tartışmaları lazım. Kaldıraç etkisiyle 40-50 trilyon dolara ulaştığı tahmin edilen türev piyasaların klasik para politikası araçlarıyla regüle edilemeyeceği aşikâr biçimde görülüyor. Ya biz? Türkiye tarihinde ilk defa, küresel bir ekonomik kriz Türkiye'ye teğet geçecek gibi görünüyor. Tabii ki bazı etkiler olacaktır; faizler istenen hızda düşmeyebilir, ihracatta ve yabancı sermaye girişlerinde nisbi azalmalar olabilir. Ama bu defa dünya hapşırınca biz grip olmayacağız galiba... Zira bu defa klasik bir iktisat veya kur krizi değil önümüzde duran... Çok daha karmaşık yapılar içeren, "türetilmiş piyasaların" krizinden bahsediyoruz. Yani karışan çarşıda bizim pek dükkanımız yok... Ama oralarda oluşan zararlar yüzünden azalan likidite, bizi de bir miktar zorlayacaktır. Eğer kamu maliyesinde ve IMF ilişkilerinde bir yalpalanma olmazsa ve hükümet reformları "hızla" hayata geçirirse, bu küresel karmaşayı az hasarla atlatabiliriz. Anlayacağınız, hükümete ve bilhassa ekonomi yönetimine çok iş düşüyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.