19 çeyrek

A -
A +

Türkiye ekonomisi, tarihindeki en gözalıcı performansını son 5 yılda sergiledi. Dün açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamları da bunu teyid ediyor. 3 aylık dönemler itibariyle baktığımızda ekonomimiz 19 dönem kesintisiz biçimde büyüdü. Türkiye, 90'lı yıllar boyunca o kadar zaman ve performans zayi etti ki, küresel ekonomi ile arasındaki açığı kapatması için büyüme performansını gelecek yıllarda da devam ettirmek zorunda. Ancak, bir yandan da hızlı büyümenin bazı yan etkilerini de izale etmek gerekiyor. Cari açık bunlardan birisi. Milli Gelir'in yüzde 8'ini aşan boyutta bir ödemeler dengesi açığı, ekonomik tansiyonu biraz yükseltiyor. Diğer yandan, yıllar boyunca refahımızı ve geleceğimizi kemiren enflasyonla da aynı süreçte mücadele edilmek zorunda. Bu konuda çok ciddi mesafe de kat edildi. Hızlı ve ithalata dayalı bir büyüme modeli, enflasyon mücadelesini sekteye uğratabileceği için Merkez Bankası, bir miktar "soğuyan" bir ekonomiyi tercih ediyor. Son çeyrek büyüme rakamları bu soğumanın kısmen başladığını gösteriyor. İhracat Enflasyonu kışkırtmayan bir büyüme için vazgeçilmez ana unsur ihracattır. Sadece üretime dayalı bir büyüme, iç talebi de besleyeceği için, fiyat istikrarını korumak daha zor olabilir. Ama ihracatın kuvvetli performansı devam ederse, Türkiye hem büyüyüp hem de enflasyonunu aşağıya çekebilir. Mevcut tabloda ihracattaki güçlü görünüm, geleceğe yönelik olarak bu pozitif beklentiyi destekler mahiyette. Eğer iç talepteki daralma biraz daha devam ederse ve kur da biraz daha yukarı bir seviyede dengeye oturursa, 2007 yılı için enflasyon hedefi de, büyüme hedefi de daha ulaşılabilir duruma gelecektir. Yıllardır hep konuşulagelen konu, "büyümenin sürdürülebilirliği"dir. 19 çeyrektir büyüyen ve büyümeye devam edecek bir Türkiye, "sürdürülebilirlik" kıstasını yakalamış demektir. Dünkü rakamlar büyümenin biraz hız kestiğini gösterse de, sene sonu hedefi olan yüzde 5.5 halen ulaşılabilir görünüyor. Geleceğe güvenle bakmak istiyorsak büyümeyi "sürdürmemiz" gerekiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.