ABD ve döviz

A -
A +

Ayı ile aynı yatağa giren, ezilmeyi de göze almış demektir". Türkiye-ABD ilişkilerinin Irak kargaşası sonucu aldığı hali herhalde en iyi tarif eden söz budur. Şubat ayından beri, ABD'nin değişen talepleri, ısrarları ve egosantrik tavrı, sonuçları yönünden ekonomimizi sürekli etki altında bırakmaya devam ediyor. Hükümetin de acemiliğine gelen Mart tezkere krizinde doğmamış çocuğa don biçilmek suretiyle, tüm piyasa 26 milyar dolar krediye şartlandırılmıştı. Elimizde patlayan bu beklentinin şokunu atmak bir hayli zaman aldı. Savaş sonrasında ise, yine ABD'nin ısrarı ve yerli ABD muhiblerinin telkinleriyle "Irak'a asker gönderelim" fikri ortaya çıktı. Hükümet daha aklı selim bir tavırla konuyu yönetti. İlk tezkere krizinden sonra "ABD bizi sildi artık" diye dövünen muhibleri bile şaşırtan bir kredi kararı ABD kongresinden çıktı: Şimdilerde yatıp kalkıp düşündüğümüz 8,5 milyar dolarlık destek kredisi, sürpriz bir şekilde önümüze kondu. Bilahare asker gönderme şartına bağlandığı söylenen ama doğrulanmayan krediye piyasalar yine bel bağladı. Ama gelin görün ki, karşınızdaki ABD, "delidir, ne yapsa yeridir" dedirtecek tutarsızlıklar içinde olunca, bu kredi de kaçınılmaz şekilde yılan hikayesine döndü. Irak'a asker gönderelim diye Ankara'ya kamp kuran Amerika, bir anda tornistan edip Türkiye'nin bölgede dörtyüz yıllık "işgal (!)" geçmişi olduğundan bahsetmeye başladı. Dalgalı kuru unutma ! Piyasa'nın kafasını karıştıran da işte bu durum. Kredi'nin gelmeyebileceğine aklı kesen piyasa, ABD ile ilişkilerin seyrini bulanık gördükçe tedirginliği artıyor. Dövizde son günlerde yaşanan hızlı yükselişin ardındaki temel sebeplerden birisi, kredinin gelmeyeceği inancının kuvvetlenmesidir. Türkiye, Amerika'nın suyuna gitmeye çalıştıkça ters tavır görüyor. Haliyle hiçbir yerli ve yabancı yatırımcı, Amerika ile gergin ilişkiler istemeyeceği için de, bilhassa yurtdışı kökenli kısa vadeli yatırımlar, kârlarını realize edip dövize dönüyorlar. Lakin dövizde % 15'e varan artışlar insanları tedirgin etmemeli. Çünkü dalgalı kur sistemi, muhtemel döviz krizlerinin önündeki en büyük engeldir. Tabii merkez Bankası'nın elinde de tarihinin en büyük döviz rezervi bulunduğunu unutmayalım. Hep söylediğim gibi, dalgalı (yüzen) kurda kur iner, çıkar ama döviz bu sistemde yatırım aracı değildir, olmamalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.