Ah nerede o günler...

A -
A +

Yukarıdaki replik, nine ve dedelere mahsus bir söz idi eskiden. Yaşlı insanların gençliklerine, kaybettikleri sıhhatlerine veya imkanlarına özlemin bir ifadesi olan bu söz artık "otuz yaş üstü" herkes tarafından kullanılır oldu. Çevrenize bir kulak verin, geçmişe özlem ifade eden sözlerin ne kadar sıklıkla kullanılır olduğunu farkedeceksiniz. Belki siz de bu özlemi kimi zaman hissedenlerdensiniz. Halbuki insanoğlunun fıtratında gelişmek, ilerlemek arzusu vardır. Bugün veya gelecek, yaşlı olmayan bir insanı geçmişe göre çok daha fazla heyecanlandırır, kendine çeker. Peki o halde, bugün düne göre daha iyi maddi ve fiziki şartlarda yaşayan, iletişimin, teknolojinin hayatı kolaylaştıran nimetlerina sahip birçok genç ve orta yaşlı insan, neden geçmişi hep "içlerini çekerek" ve özlemle yadederler ki? Demek ki dünyevi nimetlerin, hazza ve arzuların tatminine dayanan tüketimin artmasına rağmen, insanlar eksik olduğunu hissettikleri birşeylere özlem duyuyorlar. Kimse siyah beyaz televizyonu özlemiyor ama o televizyonda seyrettiği naif dizileri özlüyor. Kimse altyapısı bozuk sokakları aramıyor ama, o sokaklardaki sevecen arkadaşlıkları, paylaşımı özlüyor. Nerede o değerler... Belki de bu, özlemin daha doğru ifadesi. Tüketim toplumu, maddi refahı ve kaliteyi arttırdı. İletişim çağı dünyayı algılamamıza imkan verdi . Gelişen teknoloji, daha ucuza daha çok satın almayı, daha çok tüketmeyi sundu hepimize. Ama maddi refahın artışı, "tüketimi ve kaliteli ! yaşamı" hayatın ana eksenine koyunca, insanoğlu ruhen yalpalamaya başladı. Geçmişe özlem, bu yalpalamanın doğurduğu manevi boşluklara verilen içgüdüsel bir tepkiden başka birşey değil. Sevginin tüketilebildiği, bedensel hazzın ve hırsların insan tercihlerini belirleyen ana unsur olduğu bir dünyada, geçmiş günleri yad etmek, lirik bir çabadan başka birşey değil aslında. Ama insanın yaradılışında var olan sevgi, paylaşım, diğergamlık, merhamet duygularının da körelmemesi lazım. Ruh ancak onlarla ayakta kalıyor. Onun için, kendi duygularınıza ve bu duyguları sizlere sunanlara ihtimam gösterin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.