Akıl işi değil, gönül işi

A -
A +

Bütün hay-huyları, kavgaları, korkuları, huzursuzlukları bir süreliğine de olsa ortadan kaldıran, insanların kalbine -kendiliğinden- sevinç, mutluluk dolduran muazzam bir sosyolojik hadisedir bayram. Paylaşmayı hatırlatan, gülümsemeyi öğreten, tahammülü, muhabbeti hissettiren ilahi bir hediye. Bayram bir tatil fırsatı değil, bir arınma, ruhen toparlanma fırsatıdır. Aile'nin güzelliğini, inanmanın ulviyetini, ikram etmenin faziletini, hatırlanmanın hazzını, ziyaretin sıcaklığını hatırlatan mükemmel bir fırsat. O küçücük çocukların minik kalplerinde kendiliğinden teşekkül eden "bayram sevincini", aile sofralarındaki cıvıl cıvıl mutluluğu, sokaklardaki "kollektif" coşkuyu bayramdan başka ne verebilir ki... Bayram=Tatil Bu eşitlik, birçoklarının hayatının vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Tamam, bugünün insanlarını hayat, şehir çok yoruyor, yıpratıyor. Kalabalıkların, trafiğin, iktisadi şartların üstüste yığıldığı bir hayatta insanlar kimi zaman herşeyden uzaklaşıp kendi başlarına kalmak istiyorlar; bir "ara" vermek istiyorlar. Haklılar da.. Ama koca bir yıl içinde bu "ara"ları bulabilecekleri başka fırsatlar var iken kaynaşmanın, biraraya gelmenin ve "muhabbeti paylaşmanın" günleri olan bayramları "tatile" çevirmek, o mutena günleri heba etmek oluyor galiba. Deniz kıyısına veya kayak yapmaya başka zaman da gidebilirsiniz. Ama kollektif mutluluğa ortak olmak ve "başka zaman hissedemeyeceğiniz" coşkuyu hissetmek için bayramı ıskalamamanız gerekir. Hissetmek için yılda sadece iki fırsatınız var. Kurban bayramınız mubarek olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.