Algı yamultanlar

A -
A +

Demokrasi bir tenkit/eleştiri ikliminin de adıdır. Düşündüğünü, fikrini, itirazını veya kabulünü açıkça ve çekinmeden söylemenin tarifidir demokrasi... Türkiye de demokrasisini ilerletmeye çalıştığına göre, tenkit etmeye ve edilmeye alışmak gerekiyor. En çok eleştirilenler -tabii olarak- idareyi elinde tutanlar oluyor. Türkiye'de, yeminli muarızları ile adanmış muhipleri hariç tutarsak, hakkaniyet ve nesnelliği öne alarak hükümeti kimi zaman tenkit kimi zaman takdir edenler var. Bir de 'suret-i haktan görünen' algı yamultucuları... Diyelim AK Parti hükümetinin son dönemde devleti önceleyen, milliyetçiliği yücelten üslubu öne çıktı. Hakkaniyetli münekkitler bunun özgürlük ve birey hakları noktasında son yıllardaki büyük kazanımları geriletebileceğini söylerken, 'algı yamultucular' bu durumu 70'lerin milliyetçi cephesine dönüş olarak tarif ederler. Bunu yaparken de negatif algıyı güçlendiren detaylara büyüteç tutarken, ülkenin o günlerin çok uzağındaki siyasi, sosyal yapısındaki değişimi bir kalemde buharlaştırırlar. Eleştiri, daha iyiye daha çabuk ulaşmanın bir uyaranı olmalıdır. Var olanı yok sayan, kazanılanı zerreleştiren eleştiri ise, muhatabının algılarını -çoğunlukla kasten- bozmayı amaçlar. 'Ameller niyete göre değerlendirilir' düsturunca, iyi niyetli tenkit ile kasıtlı yamultmayı birbirinden ayırdetmek, idrak sağlığımız açısından elzemdir. Arapça torna Milli Eğitim Bakanlığı okullara 9. Sınıftan itibaren seçmeli Arapça, Kürtçe gibi dersler koymuştu. Talim Terbiye Kurulu (TTK) da Arapça derslerde okutulacak müfredatı açıklamış. Önümüzdeki yıl geçici olarak İHL'lerdeki mesleki Arapça kitabı okutulacakmış. 2013'ten itibaren ise TTK'nın belirlediği müfredat devreye girecekmiş. Ne var Arapça müfredatta? Atatürk'ün öğrenim hayatı, Atatürk'ün milliyetçilik, devletçilik, laiklik vs. ilkeleri, Atatürkçü düşünce sistemi... Hatta, Atatürkçülüğün kişi hak ve hürriyetlerine önem verdiği de anlatılacakmış Arapça olarak... Bu ülkede daha düne kadar ilkokul öğrencilerinin Türkçeden başka bir dil konuşmalarının yasak olduğunu da Arapça anlatırlar belki... Anlatmaya çalıştığım tam da bu işte: Zorunlu eğitimi 12 değil 15 yıl yapsanız, bütün sınıfları akıllı tahtalarla donatsanız, ne olacak? Değişmeyen, değişmesi teklif dahi edilemeyen müfredat bir yanda, Tevhid-i Tedrisat diğer yanda 'kaya gibi' durduktan sonra...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.