Dünya Bankası Başkanı Zoellick kur savaşlarına çözüm olarak "altın fiyatlarını referans alan bir para sepeti" önerdi. Gazeteler buna "ikinci Bretton-Woods" diyor. Bretton-Woods, 2. Dünya Savaşından sonra dünya para sistemini kuran anlaşmanın adı... Ülkelerin para birimlerini ABD dolarına, doları da altına bağlayan bu anlaşma, 1971'de çöktü. O tarihten sonra ülkeler, ellerindeki altın dışı rezervleri de hesaba katarak para basmaya başladılar. Kimi zaman da karşılıksız para bastılar. Birkaç yılda bir patlayan finansal veya iktisadi kriz dönemi de böylece başladı. 2008'deki altüst oluş ise, mevcut küresel para sisteminin sonuna geldiğimizi gösterdi. *** ABD ve gelişmiş ülkeler iki yıldır sallanıp duran finansal sistemlerini kurtarmak için piyasalara para pompalıyorlar ama sistem bir türlü düze çıkamıyor. Zoellick de birçokları gibi mevcut sistemin suni teneffüsle yaşatılamayacağının farkında ve pratik çözümler öneriyor. Para sistemini kökten değiştirmek bugün için imkânsız... Lakin kur dalgalanmaları da dünya ticaretini ve ülkeleri tehdit ediyor. Her ülke "kendini kurtarmak" adına küresel sisteme zarar verebilecek adımlar atabiliyor. Zoellick yuan dahil 5 para biriminden oluşan sepet öneriyor ve sepetin gelecekteki değeri de altın fiyatına göre değerlensin diyor. *** Altın insanlık tarihinin en eski parası, mübadele aracı... Ve "kaime-substitute" değil, doğrudan kendi değeri olan yegane mübadele aracı... Ülkeler altın karşılığı para basmaktan vazgeçtiklerinden beri -kabaca 40 yıl- dünya para sistemi dikiş tutmuyor aslında... 70 yıl sonra yeniden altına dönme fikri de buradan çıkıyor. Karşılığı olmadan basılan paralarla genişleyen ekonomiler ve dünya ticareti, ülkeleri bir girdabın içine soktu. Şimdi bu girdaptan nasıl çıkılacağı tartışılıyor. Gel de "varlık ve borç hesabında altın değerini esas alan" İslami usulleri hatırlama! Yüce dinimizin "çağ ve zaman üstü" geçerliliğine çarpıcı bir misal değil mi?