Amok koşucusu

A -
A +

Barış, ateşkes, Oslo filan derken PKK yeniden vurmaya başladı. Üstelik 'Suriye'de olanlara özenip' bölgesel bir ayaklanma hayallerine kapıldı. Yine ölümler, zayiatlar, şehitler... Bütün ülkeye, haklarını savunduğunu iddia ettiği Kürt halkı dahil, büyük acılar yaşatıp çekildi. PKK ve sempatizanları şunu anlamıyorlar: Bu ülkedeki Kürtler, geçmişte çok acılar çekmiş, baskıya, ayırımcılığa maruz kalmış olsalar da ayaklanma ve kitlesel isyan gibi bir yol seçmiyorlar, seçmeyecekler de... PKK isyan, ayaklanma gibi kitlesel hareketleri hep denedi; kışkırttı, tetikledi, lokal sokak hareketlerini 'bir şehrin topyekûn direnişi' gibi propaganda etti. Hiçbir yere varamadı. Bu ülkedeki Kürtlerin iktisadi, kültürel, sosyal talepleri var. Bunları da demokratik bir siyaset zemininde, bu ülkenin sınırları içinde talep etmek ve elde etmek istiyorlar. Bugün hiçbir vicdanlı Kürt yurttaş, 10 yıl öncesiyle bugünün aynı olduğunu iddia etmez. Daha doğrusu, bu ülkede yaşayan hiçbir vicdanlı insan, 10 yıl öncesine göre çok daha özgür, müreffeh ve -birçok noksanına rağmen- demokratik bir Türkiye olduğunu göz ardı edemez. PKK'nın yandaşları, daha doğrusu silahlı mücadele ile hakların elde edileceğini sananlar, topyekûn ülkeye acı çektirmekten başka hiçbir şey elde edilmediğini nasıl görmüyorlar? Kürt halkı içindeki akil adamlar, PKK'nın toplumdaki faşist nefretin değirmenine biteviye su taşıdığını, bundan da en çok Kürt halkının zarar göreceğini nasıl idrak etmiyorlar? PKK ve onun ekseninde hareket edenler, amok koşucuları gibi...Ölene kadar koşacaklar. Ne kendileri kazanacaklar, ne de hakları için savaştıklarını söyledikleri Kürt halkı... Böyle giderse tek kazanan faşizan nefret, kaybeden ise, içinde yaşayan herkesle birlikte bu ülke olacak. İnşallah Kürtlerin ekseriyeti bunu idrak eder. > Arkada kim var? Son saldırılardan sonra 30 yıllık retorik yine hortladı: PKK dış güçlerin maşası! PKK'nın ortaya çıkışında derin devlet parmağı, onu konjonktürel olarak veya ortak menfaatler sebebiyle destekleyen ülkeler vardır. Geçmişte hep konuşuldu, iddia edildi: Suriye dendi, Amerika dendi, İsrail dendi, Almanya dendi vesaire... Şimdi yine İran'ın, Suriye'nin desteklediği ima ediliyor. Diyelim ki destekliyor, bu neyi değiştirecek? PKK, tabanı ağırlıklı olarak Türkiye'de olan, dağ kadrosunu bu ülkeden besleyen bir örgüt... Geniş sayılabilecek bir sempatizan kitlesine sahip... Bu kitlenin PKK ile duygusal bağını kesmeden, onların istismar alanlarını daraltmadan, yani kaynağı kurutmadan 'PKK'nın arkasında hangi devletin olduğunu tartışmak, ceremeyi başkasına yüklemek olur. PKK külliyen yanlış bir örgüt, varlık sebebi ölmek ve öldürmek olan bir yapı... Lakin yanlış da olsa, bu ülkede vatandaş olarak yaşayan geniş bir kitle ile duygusal bağı var. Bu duygusal bağ kesilince bitecektir PKK... Arkasındaki devleti ortaya çıkarınca değil...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.