Anayasa yeniden yazılmadan... Sivil ve Demokratik Anayasa Kolektifi-Ankara

"Bu anayasadan memnun olduğunu söyleyen yok!" Yeni bir anayasanın gerekliliğinin tartışıldığı konferansın açılışında konuşan Murat Belge'nin tespiti bu... Sağcısı, solcusu, dindarı liberali ile toplum da siyaset de, statükonun çelik zırhı gibi olan mevcut anayasadan şikâyetçi... Lakin "toplum taleplerini ve demokrasiyi öne alan özgürleştirici bir anayasa yapılsın" denildiğinde de müesses nizam zıplıyor. Demokratik açılım diyoruz, bireyin özgürlükleri diyoruz ama mevcut anayasa ile bunların nasıl olacağını söyleyemiyoruz. Söyleyemiyoruz zira devleti vatandaşına karşı koruyan ve vatandaşa görevlerini bildiren bu anayasa ile siyasi iradenin de sivil toplumun da elinin bağlı olduğunu biliyoruz. *** Diyelim ki 82 anayasasında kısmi değişiklikler yapıldı. Demokrasi ve özgürlükler için daha fazla alan açılacak mı zannediyorsunuz? Kezban Hatemi ve Ergin Cinmen diyorlar ki: Anayasanın başlangıç bölümü (dibace) yerinde durdukça yapılan değişiklikler ancak avuntu olur. Zira anayasanın dibacesi, statükonun baş koruyucusudur. Keskin bir milliyetçilik ve devletçilik siyasi iradenin tüm hareket alanını kısıtlıyor. AK Parti milletvekili Abdurrahman Kurt, anayasadaki milliyetçi vurgunun (anayasal Türk) statükonun makbul vatandaşları dışında herkesi ötekileştirdiğini söylüyor. Düşünebiliyor musunuz, esasen bir toplumsal sözleşme olması gereken anayasa, toplumun kahir ekseriyetini baştan dışarıya itiyor. *** Yeni bir anayasa yeni bir gelecek tasavvurudur. Geleceğimizi özgür, müreffeh ve demokrat bir ülkede hayal ediyorsak, çocuklarımızın ırkçı ve otoriter dogmalardan kurtulmuş bir ülkede büyümelerini istiyorsak, yeni bir toplumsal sözleşme ile yeni bir başlangıç yapmalıyız. Sizce müesses nizamın vesayetine yeterince boyun eğmedik mi? Konferans notlarımı paylaşmaya yarın devam edeceğim inşallah...