Atatürkçü futbol

A -
A +

'Futbol asla sadece futbol değildir' demişti Simon Kuper kitabında... Aziz Yıldırım'ın savunması da, futbol kulüplerinin de sadece futbol kulübü olmadığını anlatıyor. Ne diyor Yıldırım? Fenerbahçe'nin insanlara Türklük gücü verdiğini, Kuvayı Milliye ruhunun temsilcisi olduğunu, Türk olmayı her şeyin üzerinde tuttuğunu, Atatürk'ü ve Türk gençliğini sembolize ettiğini... FB Başkanı, şike davasını da bir saldırı olarak tarif ediyor ve bu saldırının da kendilerini Atatürkçü yoldan çevirmek amacıyla yapıldığını söylüyor. Futbol'un sadece futbol olmadığını, etrafında dönen devasa ekonomiyi ve kitleleri harekete geçirme gücünü görerek anlamıştık zaten... Futbol kulüplerinin de birer iktisadi organizma haline geldiği gerçeğini de kabullenmiştik. Lakin kulüplerin aynı zamanda birer ideoloji taşıyıcısı olduklarını, hatta ülkenin varlığı ve bekası için vazgeçilmez unsurlar olduklarını da Aziz Yıldırım'ın savunması ile öğrenmiş olduk. İlla biz eğiteceğiz Zorunlu eğitim 12 yıla çıkıyor. Matematik formülü gibi 4+4+4 filan denilse de, nihayetinde çocuk 12 yıl 'devletin denetim, gözetim ve rotasında' eğitim almış oluyor. Türkiye'de statüko veya kurulu düzen değişiyor diye bir yandan umutlanıyoruz. Ancak eğitim sisteminde statüko bütün haşmetiyle yerinde duruyor. O statükonun adı Tevhid-i Tedrisat. Çocuklara hangi sınıfta neyin öğretilip belletileceğine karar veren mutlak merkeziyetçi eğitim düzeni durdukça, zorunlu eğitim süresinin uzaması, çocukların daha uzun süreyle formatlanmasından başka neye yarayacak? Öğretmenin hangi hikâye kitabını tavsiye edeceğinin dahi devlet tarafından belirlendiği bir eğitim düzeninde, sorgulayan, anlayan, hazmeden, analiz eden öğrenciler nasıl yetişecek? Eğitim reformu denilince hep fiziki şartlar ve nicelikler öne çıkıyor. Şu kadar derslik, bu kadar bilgisayar deniyor. İşin esasına nedense bir türlü inilemiyor. Zulümle yüzleşme Cumartesi günü İstanbul'da iki toplantı var. Birbirlerinden farklı gibi olsalar da iki toplantının bir ortak paydası var: Zulme ve zalime itiraz. İstanbul Barış Platformu Karabağ'daki zulmü ve Hocalı katliamının 20. yıl dönümü için bir panel düzenliyor. Yüzleşme Derneği ise 'Resmî İdeoloji ile Yüzleşiyoruz' başlığı altında, birçok aktivist ve akademisyenin konuşmacı olduğu bir konferans yapıyor. Birinde ülkemizin yakın tarihinde yaşatılan, diğeri yanı başımızdaki Karabağ'da yaşatılan acıların ve müsebbiplerinin anlatılacağı bu toplantıların detaylarını aşağıdaki adreslerden öğrenebilirsiniz. www.istanbulbarisplatformu.org www.yuzlesmedernegi.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.