Az gelişmişliğin beyaza bürünmüş hali

A -
A +

Havadan gelen beyaz tanecikler İstanbul'u adeta yuttu. Metropol olduğunu zanneden bu kocaman köy, bir kez daha hava şartlarına teslim oldu. Yolda mahsur kalan binlerce insan, elektriksiz, susuz, üşüyen milyonlar. Medeniyeti sadece bina ve alışveriş merkezi yapmaktan ibaret gören, yılbaşında ışıklandırılan caddelere bakıp, "bizim Paris'ten, New York'dan ne farkımız var, işte çağdaşlık" diye iç geçirenler, dükkanlarına ingilizce isim koyunca, onlar gibi giyinip, onlar gibi şarap "tadınca" çağdaşlaşıvereceklerini düşünenlerin yüzüne tokat gibi vurdu bembeyaz soğuk. Yeni yılı çok "modern!" karşılayan belediyelerin de, tüm enerjisini "iç ve dış düşmanlara" karşı mücadele için kullanan devletin de, hep şikayet eden ama kendi payına düşen tedbiri hiç aklına getirmeyen vatandaşın da gelişmişlik düzeyi ortaya çıktı. Üstelik, ansızın gelen bir afet değil, kaç gün öncesinden tahmin edilen bir doğal iklim hadisesi. Telaş, koşuşturma, kargaşa, suçlama, tedbirsizlik adına ne varsa yapıldı İstanbul'da. Ama planlama, koordinasyon, itidal, sükunet, bilinç pek ortalarda görünmedi. Mide mi, can mı ? Kar yağdığı anda market ve fırınlara hücum edip ne bulursa yağmalarcasına satın alan vatandaş, sorulduğunda "tedbir aldığını" söyler. Ama aynı vatandaş, arabasını yola çıkarmamayı veya zincir takmayı tedbirden saymaz. Dün yolların kapanmasında resmi görevliler hatalıydı ama, kaydığını umursamadan araba kullanan, buzlu yolda dip dibe seyreden, sollayan insanlar da çok masum değillerdi. Gelişmişlik ve uygarlık, beyinlerde tekamül etmedikçe bu dramatik sahneleri daha çok yaşarız. Medeniyetin gösterişten, çağdaşlığın şekilcilikten ibaret olmadığını anlayabilsek meseleyi halledeceğiz ama heyhat ki eğitim sisteminin onlarca yıl iğdiş ettiği beyinlerle ancak bu kadar oluyor. Gelişmişlik düzeyi dinimizde şöyle tarif edilmiş: Fen ve sanatın, güzel ahlâk ve irfanla birlikte olmasına medeniyet denir. (*) Kasırgaya bile teslim olmuyorlar diye imrendiğimiz gelişmiş toplumlar, bilerek veya bilmeyerek bu birlikteliği sağladıkları nispette uygar yaşıyorlar. Bilmem farkında mısınız ? ....... (*): İslam Ahlakı, Hakikat Yayınları, 1999.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.