Bankacılık ve eksik rekabet

A -
A +

Gelişmiş ekonomilerde, tasarruf sahibini koruma amaçlı mekanizmalar hep mevcut olmuştur. Şemsiye sigortalar, güvence fonları vs. Zira, para ve sermaye piyasaları güven hissi üzerinde yükselirler ve düzenleyici otoritenin, denetim görevinin dışında, güveni sürekli kılma görevi de vardır. Tabii bu teorik tanımlar Türkiye pratiğinde tam olarak yerini bulamasa da, bilhassa bankacılık sisteminde güven tesisi, biraz da devlet eliyle mümkün olmuş durumda. Nasıl mı? 1994'de iflas eden üç bankadan sonra çökme aşamasına gelen banka sistemine, dönemin iktidarı sınırsız mevduat güvencesi verdi. Sonraki yıllarda hep daha kötü yönetilen ve "lime lime edilen" ekonomide, bankacılık sisteminin sağlığına kavuşması mümkün olmadığı için, hiçbir iktidar bu güvenceyi sınırlamaya cesaret edemedi. 2001 krizinde ise, "çatırdayan" sistemi kurtarmak için, zamanın Başbakanı Ecevit'e verdirilen beyanatla, devlet garantisinin kapsamını genişletip, bankaların mevduat dışı yükümlülükleri de güvence altına alındı. O günün şartlarında belki gerekli gibi görünen bu karar, eksik rekabet şartları oluşturdu. O gün bu gündür de sınırsız güvence devam ediyor. Birleşmek İki ay sonra ise, IMF'nin de bastırmasıyla, mevduata güvence hesap ve müşteri başına 50 milyar TL ile sınırlı hale gelecek. Güvence kalkmasa da bir miktar limitli hale gelecek. Tabii aslolan, güvencenin çok daha sınırlı hale getirilmesi. Tedricen o da olur umarım. Bu sayede, rekabet şartları biraz olsun normalleşme yoluna girecek. Güvence sınırlamasının bir yan etkisi de olabilir: Faiz yarışı. Nispeten küçük bankalar, müşteri kazanmak için faizlerini artırabilirler. Bu da zamanla bilançolarının kalitesini düşürebilir. Esasen, Türk bankacılık sisteminin menfaati birleşmelerden geçiyor. Dünya ölçeğinde küçücük bilançolarla iyi bankacılık yapmak çok zor. Gelişmiş ülkelerde bankacılık sisteminin toplam aktifi, GSMH'larının iki-üç katıdır. Oysa Türkiye'de henüz GSMH seviyesine ulaşmaya çalışıyor. Bankaların kendi rızalarıyla yapamadıkları birleşmeler, güvencenin kademeli olarak azaltılmasıyla -biraz da metazori- gündeme gelebilir önümüzdeki aylarda.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.