Beklenti Yönetimi

A -
A +

Şurası gerçek ki, biz beklenti yönetimini beceremiyoruz. Dahası, beklentileri abartıyor ve tek ihtimalmiş gibi davranıyoruz. İktidar da, piyasa profesyonelleri de yatırımcılar da bu hatayı yapıyorlar maalesef. İşler iyiye mi gidiyor, iyimserlik tavana vuruyor. Riskler tamamıyla göz ardı ediliyor. Hızlanmak gerektiğinde gaza sonuna kadar basıyoruz, yavaşlamak gerektiğinde de savrulmak pahasına frenleri köklüyoruz. Halbuki beklentiler, ihtimal hesaplarına dayanarak oluşturulur. Özellikle hükümetin, beklenti yönetiminde zayıf kaldığını düşünüyorum. Piyasaların doğru beklentiler içine girmesi, sadece "hiçbir sorun yok" söylemiyle sağlanmaz. Önemli olan hiç bir şey olmamış gibi davranmak değil, muhtemel gelişmeleri teskin edici bir şekilde açıklayarak kamuoyunu tatmin edebilmektir. FED faiz arttıracağının sinyalini veriyor, "bizi etkilemez" deniyor. Cari açık Ocak'ta tahminlerin üstüne çıkıyor, "sorun yok" açıklaması geliyor. Evet belki FED faizi ekonomimizi fazla etkilemeyecektir, cari açık büyük sorun olmayacaktır ama bunu sebep ve gerekçeleriyle anlatabilirse ekonomi bakanı, o zaman doğru beklenti oluşmuş olur. Aksi halde, her kafadan bir felaket senaryosunun çıktığı, "ört ki ölem" sendromu yaşar piyasalar. Hafta boyunca olduğu gibi. Tedbir ve temkin Bu iki kelime hiç revaçta değildir Türk piyasasında. Oysa paranın hiçbir sınır tanımadığı global arenada, risk ile getirinin eş zamanlı yarışında "tedbirli ve temkinli olmak" en az "vizyon sahibi olmak" kadar önemli. Türk yatırımcısının genel yapısında, riskleri görmezden gelmek ve "en çok ve en çabuk ne kazanabilirim" dürtüsüyle hareket etmek var. Borsa, faiz veya döviz fark etmez. Her yatırımcı birey, kendi beklentisini oluştururken, risk ve fırsatları düşünerek hareket etmelidir. Bundan iki ay önce herkes iyimserlik kanatlarıyla havalarda uçarken, "reel faiz hâlâ yüksek, borçlanırken dikkat" dediğim için, beni kötümserlikle itham eden okuyucular oldu. Birkaç gündür "panik yapmayın, o kadar kötü bir durum yok" dediğim için ise sorunu hafifsediğimi söyleyenler var. İyiyi ve kötüyü ne kadar uçlarda yaşadığımıza dair başka söze gerek yok herhalde.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.