Bir an için...

Ne kadar öfkeli, ne kadar tepkili, ne kadar hırslı olduğunuzu fark ediyor musunuz? Yaşadığınız ülkenin hadiselerine de, insanlarına da neden bu kadar öfke ile, şiddet ile yaklaşıyor, siyasi veya toplumsal her meseleyi tartışırken neden bu denli tepki ve kızgınlık duyuyorsunuz? Yaşadığınız coğrafyada, sizinle birlikte yaşayan ve bu coğrafyaya sizin kadar ait olan ama kimi zaman dili, kimi zaman dini, kimi zaman örfü veya hayat tarzı farklı olan, olabilen insanlara neden yedi kat yabancı, hatta düşman gözüyle bakıyor, onların farklılıklarına neden bu kadar nefretle reaksiyon veriyorsunuz? *** Siyasi konumlarını, toplumsal algılarını, insani ilişkilerini negatif duygularla, öfke, tepki, şüphe, nefret gibi hislerle şekillendiren insanların sağlıklı bir toplum oluşturacağına inanmıyorum. Özgürlük ancak kendisine benzemeyenin, hatta kendi zıddının da hayat alanını kabul eden ve onlardan üstün olduğunu düşünmeyen insanlarla var olabilir. Bu ülkede bazı insanlar, kendi varlıklarını diğerine duydukları nefret ve öfke ile tanımlamayı matah zannediyorlar. Kürt açılımı denildiğinde "onlar şöyle kötüdür, böyle kabadır"dan başlayıp, bölünme hezeyanına kadar vardırıyorlar işi... Tıpkı dindarlar siyasi ve sosyal hayattan daha çok pay talep ettiklerinde söylenen, "bunlar takiyyeci, fırsat geçerse hepimizi kaparlar, keserler..." hezeyanları gibi... *** Üzücü olan, dindar oldukları için geçmişte örselenen, nefret edilen, itham edilen bazı insanların şimdi aynı marazi davranışları Kürtlere karşı sergilemeleri... Düne kadar laikçi, ulusalcı zümre tarafından ikinci sınıf muamelesi görmüyor muydunuz? Ulusalcı zümre şimdi de Kürtleri alt sınıf olarak görmek isterken siz nasıl olup da, düne kadar size de aynı muameleyi reva görenlerin peşine takılabiliyorsunuz? Bir an için düşünün lütfen. Neden bu denli öfkeli, nefret dolu ve tepkilisiniz? Nefretin, öfkenin bu ülkeyi daha özgür ve müreffeh kılacağını mı zannediyorsunuz?