Bir Kıbrıs berzahı daha

A -
A +

AB ile müzakereler başladı ya, "ilk gerilim ne zaman yaşanır" tahminleri de birbirleriyle yarışıyor. Adaylığı bile yaşlı kıtayı birbirine katan Türkiye'nin, iğneden ipliğe herşeyin tartışıldığı müzakereler esnasında gerilim yaşamaması zaten düşünülemez. Lakin ilk gerilim müzakere fasıllarında değil de "daimi meselemiz" Kıbrıs'ta çıkacak gibi görünüyor. Avrupa, liman ve havaalanlarının açılması için Türkiye'yi zorlamaya devam ederken, Kuzey Kıbrıs'a uygulanan tecridi kaldırmak ve mali yardım konusunda pek kılını kıpırdatmıyor. Oysa Kıbrıs'taki referandumdan sonra AB'nin verdiği sözler ve aldığı kararlar hâlâ ortada. Varlığı ortak kurallara ve bu kuralların işlemesine bağlı olan Avrupa Birliği, kendini inkar edercesine davranıyor. Bir avuç rumun hezayanına kapılıp, krizlerine yeni bir kriz eklemeyi göze alıyor. Türkiye'nin bu konudaki tavrı çok net: Kuzey Kıbrıs üzerindeki tecrit kaldırılmadan, yani KKTC'nin limanları ve havaalanı açılmadan, Ankara anlaşmasının Güney Kıbrıs'ı da içine alacak şekilde işletilmesi mümkün değil. Mütekabiliyet Anayasa referandumları ve tarım sübvansiyonları dolayısıyla AB'nin başı yeterince belada. Bugünlerde bir de CIA uçaklarının inip kalktığı yeni veya aday AB üyeleriyle ilgili muhtemel krizleri de göğüslemek zorunda. Bunlar yetmezmiş gibi, Türkiye ile Kıbrıs yüzünden iplerin gerilmesi, öncelikle Birlik politikalarına zarar verir. Avrupalı akil adamlar, bu tür tutarsızlıklarla AB'nin kendi inandırıcılığını yitirmeye başladığını farketmeliler. Önümüzdeki birkaç ayda, Türkiye-AB arasında müzakerelerin askıya alınması dahil birçok "ikircikli" konu gündeme gelebilir. Türkiye'deki "statükoperver AB düşmanları" ile "Avrupa'daki Türkiye düşmanları" yine el ele verip, bu muhtemel gerginliklerden fayda umarlar. "Sofrada kimin nerede oturduğuna bakıp kriz istihsal etmeye çalışanlar" için Kıbrıs, verimli bir arazi gibidir. Çıkaracakları bir sürü kriz, kaşıyacakları bir sürü "duyarlılık ve milli çıkar!" bulurlar Kıbrıs konusunda. Ama her zaman olduğu gibi, su döner dolaşır mecrasını bulur. Hükümet dümeni suhuletle ve sükunetle tuttuğu sürece "krizseverlerin" eli de böğürlerinde kalır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.