Bir proje olarak 'Yeni CHP'...

A -
A +

Kılıçdaroğlu'nun kırık dökük birkaç demokrat cümlesine bakıp da, 'CHP demokratikleşiyor mu ne?' diye çocuksu umutlara gark olanlardan değilim. Kurulu düzenin partisidir CHP; ideolojik referanslarını aldığı yerler bellidir. Düzenin taşıyıcısıdır; devlet ideolojisinin siyaset aracıdır. Tarihinin hiçbir anında da solcu, demokrat filan olmamıştır. Gerektiğinde 'öyle gibi' davranmıştır. 1968'de dünyada özgürlükçü sol siyaset öne çıkıp bu ülkede de karşılık bulunca CHP bir anda 'aslında sosyal demokrat olduğunu' fark edivermiştir. Devlet partisi CHP, meydanı 'sola' bırakmamak için 'solcu' oluvermiştir bir günde... Tıpkı şimdilerde bir 'kaset' ile özgürlükçü-demokrat oluverdiği gibi... Zira toplumdaki özgürlükçü dönüşüm ve demokrasi talebi 'göz ardı edilemeyecek kadar' kuvvetleniyor. Üstelik bu değişime cevap veren bir parti (AK parti) yıllardır seçim kazanıyor ve statüko, elindeki manivelayı yavaş yavaş kaybediyor 'Yeni CHP' projesi de bu aşamada devreye giriyor. Ötesini biliyorsunuz. Patlayan kaset, Kılıçdaroğlu'nun önce Gandi olarak pazarlanması, olmayınca 'Benim adım Kemal' atraksiyonları... İki kuple demokrasi, biraz 'Kürt demeden' Kürt sorununu sahiplenme numaraları... Ama 'proje'nin bir amacı daha var anlaşılan... Ergenekon davasında 'gedikler' açmak... Haberal ve Balbay'ın 'hukuki sonuçları tahmin edilen' adaylıkları projenin bir aşaması... Şimdi deniyor ki 'bu isimleri aday yaparken, çıkacak yasal problemleri bilmiyor muydunuz?' Tam üstüne bastınız. Projenin bir diğer aşaması da bu 'sorunların' ortaya çıkması üzerine zaten.. Haberal ve Balbay seçilecek ama tahliye olamayacak; 'Yasal düzenleme yapılsın, tahliyeler mümkün olsun' diye velvele kopartılacak. Ergenekon davasının gücü böylece azaltılacak; diğer tutuklu Ergenekonculara yol açılacak. Kılıçdaroğlu'nun 'kendisini bile şaşırtan' yemin etmeme kararı, projenin bu aşamasına tekabül ediyor. Efendim Kılıçdaroğlu iki ay önce 'mahkemenin kararına uyarız' demiş de şimdi niye boykot kararı almış! Projenin müellifleri, uygulayıcılara her safhayı önceden bildirmek zorunda değiller ki... Twist... 'Yeni' CHP'de 'samimiyetle' iyi şeyler yapmak için bulunduğunu düşünenler de var. Parti'nin 'gerçekten' değişmekte olduğunu düşünüyorlar. Sezgin Tanrıkulu mesela... Genel Başkan Yardımcısı olduğu partinin 'demokratik özgürlükler için' uğraşacağına inanıyor ve kendisi de bu yönde uğraşıyor. Tutuklu vekiller için CMK 100'ün değiştirilmesiyle sorunun çözüleceğini söylemişti bir hafta önce... Hatta 'isterseniz yasa değişiklik teklifinin metnini yazabilirim' demişti, katıldığı TESEV panelinde... Aynı Tanrıkulu şimdi 'bir yasal düzenleme hazırlığımız yok' diyor. Anlaşılıyor ki geçen haftaki teklifi 'kendi yorumu' olarak kalmış. Tanrıkulu gibi 'samimi' demokratların 'yeni' CHP için çabalamalarını gördükçe 'beyhude uğraşıyorsunuz abiciğim' diyesim geliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.