Bir şehir çıldırıyor

A -
A +

Yaşadığınız şehirden bir an evvel kaçıp gitmek duygusu sarar mı içinizi? Veyahut, ne kadar güzel, özel, cazip bir yer olsa da, yaşadığınız şehrin sizi boğmaya çalıştığını, yaşam alanınızı sürekli olarak daralttığını hisseder misiniz? Cevabınız evet ise, büyük ihtimalle İstanbul'da yaşıyorsunuz demektir. Kalabalığı, keşmekeşi, trafiğinin sahipsizliği, yollarının düzensizliği, altyapısının yetersizliği ile çıldırmakta olan bir metropol... Varoşlardaki "dev köyler" tarafından kuşatılmış bir şehir... 2500 yıllık geçmişe, kültürel mirasa rağmen göçler sonucu taşranın tasallutu altında inleyen, köyden göçenlerin büyük bir iştah ile yuttukları bir kent. Dünya'nın incisi dediğimiz, tarihi zenginliği ile yüzyıllar boyunca imparatorluklara başkentlik yapmış olan bu şehir, bugün kent kültüründen, gustosundan uzak bir cangıl halinde. Kuralsızlığın ve işgalin şehir medeniyetine ve birlikte yaşama tasavvuruna galip geldiği bir İstanbul var karşımızda. Kent kültüründen uzak kalabalıkların, "şehirde yaşamanın idrakinde olan" azınlığa tahakküm ettiği bir İstanbul. Asitane? Yolları iki sıra park etmiş otomobillerin işgalinde olan, aklına esenin istediği her yere arabasını park edip yolu tıkadığı, üstelik bundan dolayı hiçbir cezaya maruz kalmadığı bir şehirde, kuraldan, kent kültüründen bahsederseniz komik duruma düşersiniz. Bugün kim ne anlatırsa anlatsın, İstanbul kendi haline bırakılmış bir metropol görünümünde.. Üstüste yığılmış, "çirkin ötesi" binalarla dolu varoşlarıyla, günün her saati kilit halindeki trafiğiyle, birarada yaşama kültüründen nasibini almamış insanlarıyla bu şehir, "kentli olma çabasındaki" her birey için bir ıstırap kaynağıdır. Bir semtinden diğer semtine gitmek için olmadık çileye katlanılan, varoşlardan akan lümpen kalabalığın her gün bir kere daha boğup bir kenara fırlattığı bir metropolün çığlığını duyan yok. Ama o metropol can çekişiyor; kentli olmak için değil, kenti tüketmek için kente doluşmuş yığınlar tarafından... İstanbul çıldırıyor, farkında mısınız?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.