Bir şehir ki...

A -
A +

...yatağını denkini sırtına vuran, memeleketinden kopup gelsin. Bir şehir ki, göç edenlerin çoğu, buldukları her araziye derme çatma ev yapıp başlarını soksunlar. Bir şehir ki, dünün derme çatma evlerinden, bugün gecekondu mahalleler türesin. Bir şehir ki, binalarının üçte ikisi ya usulsüz, ya ruhsatsız, ya sağlıksız olsun.Ve bu şehir "metropol" olarak tanımlansın. Yaman bir çelişki. Gelin görün ki, bu çelişki, İstanbul'un,Ankara'nın ve diğer büyük şehirlerin gerçeği. Başbakan Erdoğan'ın dahi, "kentin etrafını saran ur" diye tarif ettiği "gecekondu ve sağlıksız yapılar", şehirleri boğmaya devam ediyor. Böyle gelmiş, böyle gider denilebilecek bir durum değil. Üstelik ülkenin yarısı deprem tehdidinin göbeğinde... Yapılacak şey belli: sağlıksız yapıların, "kentsel yaşam alanlarına" dönüştürülmesi. Teknik adıyla "kentsel dönüşüm". Türkiye bu konuda bir hayli laf ve proje üretti. İcraat noktasında ise henüz bir arpa boyu yol gidilmiş durumda. Oysa Türkiye, sağlıklı ve planlı yapılaşmanın aciliyetini 20 yıl önce anlamış ve Toplu Konut İdaresini (TOKİ) kurmuş. Lakin TOKİ, 20 yılda ancak 43 bin konut üretebilmiş. Oysa acilen üretilmesi gereken konut miktarı 2.5 milyon adet. Acil, gerçekten... TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar "biz varız" diyor. Neye? Kentsel dönüşümün yükünü omuzlamaya, sağlıklı şehirleşme için arsa üretmeye, inşa etmeye varız diyor. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. 20 yılda 43 bin konut üreten TOKİ, 2007 sonunda 250 bin konut hedeflerken, 500 bin konut için de projelendirme yapıyor. Şehirlerimiz gecekondu illetinden kurtulmak istiyor. Devletin elinde TOKi gibi devasa ve aktif bir konut üretim mekanizması var. Laf değil, konut ve proje üreten bir mekanizma... Makro bir planlama ve aksiyon ile, tüm metropoller TOKİ marifetiyle kaçak yapıları sağlıklı kentlere dönüştürebilirler. 4 yılda 230 bin konutu projelendirip inşaatına başlayan bir organizasyon, kentsel dönüşümü de rahatlıkla sırtlayıp götürebilir. Üstelik TOKİ'nin yaptığı binalar "kayıtdışı" yapılaşmayı da azaltıyor. Umalım ve dileyelim ki devlet, elindeki bu devasa ve dinamik organizasyonu daha fazla ve etkin kullanmak için gerekli inisiyatifi ortaya koysun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.