Demokrasinin kalitesini arttıran unsurların içinde sivilleşme ve şeffaflık belirleyici yer tutuyorlar. Türkiye son 8 yılda demokrasinin gelişmesi ve yaygınlaşmasında gözalıcı mesafeler katetti. Sorunlarıyla ve geçmişinin kirleriyle yüzleşmeye başladı; bürokratik vesayet geriledi. Telaffuzu, hatta ima edilmesi suç görülen birçok mesele tartışılır, eleştirilir hale geldi. Kısacası, -hâlâ eksik ve noksan da olsa- memlekete demokrasi geldi. Geldi gelmesine de, demokrasinin gelişmesi ama daha da önemlisi kalıcı olması için, toplum ve siyaset tarafından içselleştirilmesi, benimsenmesi lazım... Bu içselleştirmeyi sağlayacak önemli bir sivil inisiyatifi iki yıldır takip ediyorum: Kamu Harcamalarını İzleme Platformu (KAHİP). 52 STK tarafından oluşturulan ve Prof.Nurhan Yentürk'ün sözcülüğünü yaptığı bu Platform, kamunun bütçe içi ve dışı harcamalarını izliyor, değişik parametrelere göre karşılaştırıyor, AB ortalamalarıyla kıyaslıyor ve yorumluyor. *** KAHİP'in yaptığı, kamunun yaptığı harcamaları bizim yani bu ülkenin yurttaşlarının fayda ve menfaati açısından izleyip raporlamak... Buyurgan devletten hizmetkar devlete önemli bir aşama bu... Benim vergilerimden elde edilen kaynakların ne kadar ve ne şekilde benim menfaatime harcandığını takip etmek ve bunu kamuoyu ile paylaşmak... KAHİP sadece kamuoyu ile paylaşmıyor elde ettiği bulguları; bütün milletvekillerine birer mektupla gönderiyor. *** 27 sayfalık raporda çok ilginç bulgu ve tespitler var. Örneğin sosyal devlet harcamalarının istenen düzeyde olmaması, askeri harcamaların -hâlâ- şeffaf olmaması gibi... Tavsiyem, raporu www.kahip.org adresinden indirip okumanız... Eğer demokratikleşmeyi yurttaş ve birey olarak benimseyecek isek, devleti daha şeffaf ve hesap verebilir olma yolunda zorlamamız lazım... KAHİP benzeri faaliyetler bunu sağlamak için birer fırsat olarak önümüzde duruyor. Bu fırsatı değerlendirmek ise bize kalmış.