Lafı dolandırmaya gerek yok: Dünya finans sistemi tarihinin en büyük çöküşünü yaşıyor. En büyük 5 yatırım bankasından 3'ü (B.Stearns, Lehman, Merrill) battı veya batarken kurtarıldı. Diğer 2'si (Morgan Stanley ve Goldman Sachs) ise ABD'nin tüm sistemi kurtarma hamlesiyle "ipten döndüler". Bu bir devrin sonu...Yatırım bankalarının finansal piyasalarda oluşturduğu sanal zenginliklerin, finansal mühendislik oyunlarıyla "üretilen" kaydi değerlerin sonu... *** Kötümser ve müzmin muhalif yorumcu esnafı da haliyle ortaya döküldü...Gün onların günü...Kapitalizmi yerden yere vuranlar, küreselleşmeye lanet okuyanlar, kapalı ekonomilerin faziletlerini sıralayanlar...Bu tür toz-duman günlerinde insanlara en çok lazım olan, aklı selim ve itidaldir. Kötümser esnafına sormak lazım: 60 yıl kapalı ekonomi vardı bu ülkede; dünya refah seviyesini artırır ve sermaye biriktirirken biz ise 70'lerin sonunda petrol alabilmek için borç dilenir olduk. Bu mu kapalı ekonominin fazileti? Türkiye dünyadaki refahtan daha çok pay almak istiyor. Bu paylaşım ise ancak küreselleşen ve ticari ve parasal sınırları ortadan kalkmış bir dünyada olabilir. Bugün yaşanan çöküş küreselleşmenin değil, finansal mühendislikle yaygınlaşan "yatırım cambazlıklarının" iflasıdır. *** Kriz bitmedi, paraşütsüz düşüş sona erdi. Bundan sonrasında ABD ve diğer gelişmiş piyasalar hasar tespiti ve tazmini yapacaklar, finansal sistemlerini yeniden düzenleyecekler. Çöken kredi piyasalarının reel sektörlere ( konut ve otomotiv gibi) etkilerini azaltmaya çalışacaklar. Türkiye'ye de bu etkiler kuşkusuz yansıyacak; yansımaya başladı bile...Ama ilk defa bu ülke, dünyada kriz var diye çökmeyecek. Büyüme biraz yavaşlayacak, bazı sektörlerde durgunluk ve sıkıntılar olacak; özel sektör borç bulurken biraz zorlanacak ama Türkiye bu krizi ayakta atlatacak. Zira mali disiplin ve uyumda gevşeme yok. Bütçe açığı düşük, kamu borçlanma gereği az, borç/GSMH oranı makul...Son iki yıldaki tüm siyasi kargaşalara ve seçime rağmen bu tablonun bozulmaması Ak Parti hükümetinin başarısıdır. Kimse mugalata yapmasın...Bundan sonrasında ise, çöküşün bize yansımalarını azaltmak için hükümetin mali disiplini "gözü gibi" korumaya devam etmesi, IMF ile anlaşmayı biran evvel sonuçlandırması ve AB sürecine tam kararlılıkla yapıştığını göstermesi gerekir.