Cevabı baştan vereyim: Hayır, bitmedi ve uzunca bir süre de bitmeyecek. Yaşanan finans krizini geçmişteki bölgesel veya kategorik krizlerin "aynısı ama daha şiddetlisi" olarak görürsek, büyük resmi, hem de fena halde ıskalarız. Küresel kapitalizmin altüst oluşuna şahitlik ediyoruz. Sermaye hareketlerinin globalleşmesine ülke ekonomilerinin ayak uyduramaması ve mevcut parasal mekanizmaların yeni dönemin gerçeklerine uygun işlememesi, finansal sistemi çökme noktasına getirdi. Dünya, yeni bir parasal sistemi kurmak mecburiyetiyle karşı karşıya artık... *** Yaşananlar, sermayenin küreselleşmesine rağmen ülke ekonomilerinin ve daha da önemlisi parasal sistemlerin "ulusal" özelliklerinden arınamadıklarını gösterdi bizlere... Kapitalist sistemin, küresel realiteye uygun şekilde yeniden biçimlendirilmesi gerekiyor ve ülkeler de bunun farkına varmaya başladı. Sarkozy'nin ve Brown'ın "yeni Bretton-Woods" çağrıları bunun göstergesi... 15 Kasımda Türkiye'nin de katılacağı G-20 toplantısı, belki de Bretton-Woods'un yerini alacak yepyeni bir parasal sistemi dünyanın önüne koyacak. 60 yıl sonra kapitalist sistem "para ve finans sistemini" yeniden tarif edecek. Mevcut sistemin "çatlaklarından sızan" "kontrolsüz risk ve kazancı" denetleyecek mekanizmaları oluşturacak. *** Borsalardaki ve kurlardaki iniş-çıkışlar, kriz algımızı değiştirmemeli... Önümüzdeki dönemde, dünya parasal sisteminin ve finans piyasalarının kökten değişmesine ve gerçekten küreselleşmesine şahitlik edeceğiz. Türkiye krizi fırsata çevirmeyecek belki ama, kriz sonrası oluşacak yeni küresel yapı, Türkiye gibi birkaç ülkeye bazı fırsatlar sunabilir. Krizden "izafi olarak" az zararla çıkan, büyüme dinamikleri güçlü ve en önemlisi mali sistemi ile kamu maliyesi sağlam olan ülkeler, gelecek yılların "yıldız adayları" olacaklar. Tabii "ulusal evhamlardan" kurtulup gerçekten küresel olmayı başarabilmeleri şartıyla...