Biz de isteriz!

A -
A +

Gelişmiş ülkeler trilyonlarca dolarlık kurtarma planları açıklayıp bankalarının zarar ve yükümlülüklerini üstleneceğini açıklayınca bizdeki "kurtarılma bağımlıları" da koro halinde feryat ediyor: Hükümet kurtarma planı açıklasın! Kimi kurtaracak hükümet? Bankacılık sistemi, gerek sermaye yeterliliği, gerek açık pozisyon riski açısından tarihimizin en kuvvetli döneminde... BDDK başkanının güzel bir benzetmeyle "katil varlıklar" olarak tanımladığı mortgage tahvilleri ve türev varlıklar bankalarımızın bilançosunda yer almıyor. O halde kurtarılmayı isteyenler bankalar değil... Kim peki? Dövizle borçlanıp pozisyon açan ve düşük kurun getirdiği kârları yıllardır ceplerine koyan şirketler mi? Kur riski alıp borçlanan şirketlerin mi borcunu üstlenecek devlet? Geçiniz! *** ABD'de, AB'de hükümetler bankaları kurtarmak zorundalar, zira mali sistemleri çökmek üzere... Şu anda onların yaşadığını biz 2001'de fazlasıyla yaşadık. İyi denetlenmemiş bankacılık sistemimiz çöktü ve bu ülke on milyarlarca dolar zararı üstlenmek zorunda kaldı. Kamu kaynaklarından karşılanan bu zararı tüm vergi mükellefleri ödemiş oldu. Çürümüş mali sistemin bedelini biz zaten ödedik. Şimdi ise gelişmiş ülkeler ödüyorlar bu bedeli... *** Türkiye küresel finans krizinden tabii ki etkileniyor. Büyüme yavaşlıyor, tüketim azalıyor, krediler daralıyor. Ama bankacılık sektöründeki sağlamlık ve kamu maliyesindeki disiplinle bu krizi "tahammül edilebilir hasarla" atlatabiliriz. Tabii bunun için öncelikle "korku ve tedirginlik pompalayanların" etkisinde kalmamamız lazım. Felaket haberciliği yaparak kendi risklerini devletin üstlenmesini sağlamaya çalışanlara kulak asmamamız lazım. Hükümet reel sektörü rahatlatacak, likiditeyi artıracak ve güven duygusunu güçlendirecek adımlar atmalı, atıyorlar da... Lakin, olmayan riskleri büyüterek, "muazzam borcumuz var" diyerek Türkiye'yi "borcunu ödeyemeyecek" bir ülke olarak göstermeye kimsenin hakkı yok. Bu ülke 2001'de yeterince bedel ödedi. Dövizle borçlanıp "pozisyon açarak" kâr edenler, "yönetmedikleri risklerin" bedelini devlete, yani biz vergi mükelleflerine ödetmeye çabalamasınlar artık...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.